Je was op zoek naar: biraz sonra evdencikicam (Turks - Engels)

biraz sonra açıklayacağım.
i'll explain that in just a moment.

bar biraz sonra kapanıyor.
the bar is closing soon.

yahut yarısından biraz sonra...
or increase thereto.

beni biraz sonra tekrar arayabilir misin?
could you call me back a bit later?

biraz sonra büyük dünya haritası getireceğim.
i'll bring you a big map of the world in a minute.

biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.
so we annihilated those people utterly.

yine yola koyuldular. biraz sonra bir kente geldiler.
so they departed and thereafter they came to the inhabitants of a village.

ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün.
but then it withers and you see it turn yellow, and then it crumbles away.

allah buyurdu: "biraz sonra kesinlikle pişman olacaklar."
(allah) said: "in a little while, they are sure to be regretful."

biraz sonra göreceğiniz bir diğer parça oldukça karışık bir tür makina örneğidir.
the next piece that is going to come up is an example of a kind of machine that is fairly complex.

biraz sonra şunu göreceksiniz -- tamam, burada. motts sol ayağını oynatıyor.
and in just a second here you will see -- okay, here. motts, now move your left foot.

ortadaki küçük deliğe biraz sonra geleceğiz. bu polen tüpü için. çok ince bir tüp.
the little hole in the middle, we'll come to a bit later, but that's for the pollen tube to come out later on. a very tiny tube.

sonuç olarak çalışma 1 ocak 2014'te gece yarısından biraz sonra dijital olarak yayımlandı.
the final product was digitally released shortly after midnight on january 1, 2014.

ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün. nihayet bir ot ufantısı haline gelir.
and in the hereafter is severe punishment and forgiveness from allah and approval.

gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır kuran oku.
(prophet mohammed – peace and blessings be upon him)

biraz sonra bir kente geldiler. kent halkından yemek istediler, ama onlar bu ikisini konuk etmekten çekindiler.
so they departed; until, when they reached the people of a city, they asked the people for food, but they refused to receive them hospitably.

ey örtünüp bürünen! gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır kuran oku.
a half of it or a little less

ardından şöyle dedik: "ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin." biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.
(then) we said: 'go to the nation who have belied our signs' and we utterly destroyed them.

bundan biraz sonra, nijeryalı nwankwo kanu oradan geçti ve takım arkadaşı sani kaita'nın oyundan atılmasıyla ilgili kaçınılmaz soruyu sordu.
moments later, nigerian midfielder nwankwo kanu passed by and fielded the inevitable question about the send-off of teammate sani kaita.