Je was op zoek naar: ekte gönderiyorum (Turks - Engels)

tom'u eve gönderiyorum.
i'm sending tom home.

onu kaliforniya'ya gönderiyorum.
i'm sending her to california.

sana sarılmalar ve öpücükler gönderiyorum
i am sending you hugs and kisses

sana ailemin bir resmini gönderiyorum.
i am sending you a picture of my family.

sana para gönderiyorum ve şu şekilde oluyor.
i'm sending money back, and it works like this.

kendisini, yani can ciğerimi sana geri gönderiyorum.
whom i have sent again: thou therefore receive him, that is, mine own bowels:

Şimdi tom'a e-posta gönderiyorum.
i'm emailing tom now.

sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum.
i am sending you a birthday present by air mail.

sadece telefonumda birkaç tıklama ile gönderiyorum ve oluyor.
so it's really just a matter of my phone clicking a couple of clicks, send, and then it's done.

size yardım etmesi için tom'u boston'a gönderiyorum.
i'm sending tom to boston to help you.

‹‹sana huram-avi adında usta ve akıllı birini gönderiyorum.
and now i have sent a cunning man, endued with understanding, of huram my father's,

haydi gidin! İşte, sizi kuzular gibi kurtların arasına gönderiyorum.
go your ways: behold, i send you forth as lambs among wolves.

İşte, habercimi senin önünden gönderiyorum; o önden gidip senin yolunu hazırlayacak
this is he, of whom it is written, behold, i send my messenger before thy face, which shall prepare thy way before thee.

beluguppa projesi için gerekli deneyim belgelerini ekte gönderiyoruz.
we have annexed the required experience certificates for the beluguppa project.

‹İşte, habercimi senin önünden gönderiyorum; o önden gidip senin yolunu hazırlayacak›
for this is he, of whom it is written, behold, i send my messenger before thy face, which shall prepare thy way before thee.

biz Şeki’ye de gönderiyoruz, mesela buradan Şeki’ye de kayak için gidilebiliyor.
we send them to shaki, for example, you can go there for skiing.