Je was op zoek naar: iyiyim sen nasılsın (Turks - Engels)

iyiyim sen nasılsın
kahve içiyorum

iyiyim sen
i am fine, you

sen nasılsın?
i'm fine brother, how are you?

iyi sen nasilsin iyiyim sen nasılsın
well how are you good i am how you are

İyi sen nasılsın
fine, you

ben iyiyim sen nasilsin
i'm fine. how are you?sh

tesekkur ederim sen nasılsın
i am good, how are you

iyi sen
i'm all good

iyidir sen :))
what are you doing

iyim sen nasilsin
i'm good how are you

İyim sen napıyosun, hiç yok
i'm fine, what are you doing?

peki demir ege sen nasıl hayal ettin nasıl bir dünyaydı
so how did you imagine the world in the future?

ve ben de dedim ki, "peki sen nasıl duyuyorsun?"
and i said, "well, how do you hear it?"

sen nasıl haiku şiirlerini nasıl bu kadar güzel ve bu kadar kolay üretebiliyorsun?"
how can you make haiku poems so beautiful so easily?"

adam "ben onun dayısıyım, kendisi burada iyi. sen artık gidebilirsin" dedi
and he said, "i'm her uncle, she's fine, you can leave now."

bunun üzerine sen nasıl bir gazeteyi idare etmenin getirdiği sorumlulukları üstlenme kararını verdin? Özellikle karmaşa dolu böyle bir zamanda.
how did you then make the decision and assume the responsibilities of running a newspaper, especially in such times of conflict?

ben cevap verdim, tepki verdim, sen nasıl böyle bir şey söylersin diye; onlar bizim üstümüze yürüdüler.
i gave an answer, reacted as to how you could say such a thing. they walked up to us.

dedi: "sana emrettiğim zaman seni secde etmekten ne alıkoydu?" (İblis:) "ben ondan daha iyiyim; sen beni ateşten yarattın, onu ise balçıktan yarattın," dedi.
he (allah) asked: 'what prevented you to prostrate, when i commanded you' 'i am better than he' he replied. 'you created me of fire and you created him of clay'