Je was op zoek naar: merhametsiz (Turks - Engels)

merhametsiz ve istikrarlı bir artış bu.
it's been a remorseless, steady increase.

"hem tuttuğunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz."
"and when ye exert your strong hand, do ye do it like men of absolute power?

merhametsiz adalet zulümdür, adaletsiz merhamet yok olmanın anasıdır.
justice without mercy is cruelty; mercy without justice is the mother of dissolution.

dakika başı mesajlar emailler, merhametsiz medya kanallari, şifre ve aplikasyonlar, hatırlatıcı uyarılar ve tweetler ve etiketlemeler, bunlar bazı şeyleri gözden kaçırmamıza neden oluyor: kendimiz.
under the deluge of minute-to-minute text conversations, emails, relentless exchange of media channels and passwords and apps and reminders and tweets and tags, we lose sight of what all this fuss is supposed to be about in the first place: ourselves.

max horkheimer’ın ve theodor w. adorno’nin aydınlanma’nın diyalektiği adlı eserlerinde bir makale ‘juliette ya da aydınlanma ve ahlak’ başlığıyla yazılmıştır ve juliette’nin merhametsiz ve çıkarcı davranışarını aydınlanma felsefesinin ifadesi olarak yorumlar.
one of the essays in max horkheimer and theodor adorno's "dialectic of enlightenment" (1947) is titled "juliette or enlightenment and morality" and interprets the ruthless and calculating behavior of "juliette" as the embodiment of the philosophy of enlightenment.