Je was op zoek naar: saz (Turks - Engels)

saz
saz

saz kamışı
phragmites australis

kırmızı uçlu saz
imperata cylindrica

gençler saz çalmaz oldu.
the elders have ceased from the gate, the young men from their musick.

susuz yerde saz büyür mü?
can the rush grow up without mire? can the flag grow without water?

saz köyündeki çiftlik karantinaya alındı.
the farm, in the village of saz, is under quarantine.

saz ve neyle ona övgüler sunun!
praise him with the timbrel and dance: praise him with stringed instruments and organs.

islak saz bataklıklarında kuru bir yerde yuva yapar, 4-8 yumurtayı koyarlar.
they nest in a dry location in wet sedge bogs, laying 4-8 eggs.

son çekilen ve geleceğimi temsil eden bir kartta bir sandalda elinde değnek olan bir adam vardı. sanki bir saz şairi gibi bir şey, anladınız mı?
the last card he pulled, which was representing my destiny was this guy on like a straw boater with a cane and you know, sort of spats and this, you know, a minstrel singer, right?

yaylı sazlar 1
string ensemble 1