Je was op zoek naar: sen de itiraf etmeliyim (Turks - Engels)

bunu beklemediğimi itiraf etmeliyim.
i must admit i wasn't expecting this.

hatalı olduğumu itiraf etmeliyim.
i must admit that i was mistaken.

onu henüz okumadığımı itiraf etmeliyim.
i must confess i haven't read it yet.

ama bu, itiraf etmeliyim, bir kazaydı.
but this was, i have to admit, all an accident.

sen de yaz
friends are very beautiful

sen de gon der
you say gön

sen de gelebilirsin.
you may also come.

sen de kimsin?
who on earth are you?

Şu an özellikle gowanus --itiraf etmeliyim ki-- kokuyor.
now the gowanus is particularly smelly -- i will admit it.

sen de mi brütüs?
you too, brutus?

sen de futbolu seviyorsun
you like football, too.

sen de orada olmalısın.
you should be there, too.

sen de gidecek misin?
will you go, too?

sen de o filmi görmeliydin.
you, too, should have seen that movie.

sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.
by degrees shall we teach thee to declare (the message), so thou shalt not forget,

artık sen de yetimi horlama.
as for the orphan, do not oppress him,

fakat bu benim kişisel görüşüm ve şahsen küçük lensleri çok sevdiğimi itiraf etmeliyim.
but that is my personal opinion and i must confess that i am a huge fan of small lenses.

o zaman ne gördüğünüzü itiraf etmelisiniz.
you must make a clean breast of what you saw at that time.

İtiraf etmeliyim ki, epey çekici bir ayak.
pretty sexy feet, i must say.

ve şimdiye kadar, itiraf etmeliyim ki, bu size gidip çocuklar gibi oynayın diye bir mesaj gibi gelmiş olabilir.
and so far, i admit, this might feel like it’s a message just to go out and play like a kid.