Je was op zoek naar: tekrarladı (Turks - Engels)

o, onu yine tekrarladı.
he repeated it again.

duyduklarını annesine tekrarladı.
she repeated what she had heard to her mother.

o, aynı hatayı tekrarladı.
he repeated the same mistake.

"hayır, " İngiliz tekrarladı.
"no," repeated the englishman.

dicarlo da bu sözleri tekrarladı.
dicarlo echoed those remarks.

o bizler için chladni deneyini tekrarladı.
he's kindly recreated for us the chladni experiment.

bu arada ddik de önceki sözlerini tekrarladı.
dodik, meanwhile, repeated his earlier statements.

(1534 ve 1536’da parlamento aynısını tekrarladı.
(the parliament subsequently passed this in 1534 and again in 1536.

"bana dayanamıyacağını sana söylememiş miydim," diye tekrarladı.
'did i not tell you' he replied, 'that you would not be able to bear patiently with me'

9- Çalışma ilacına yeniden başlandıktan sonra olay tekrarladı mı?
9- has the case repeated after the study drug is restarted?

yetkili, İttifakın nato'nun kapılarının açık kalacağına dair konumunu tekrarladı.
he reiterated the alliance's position that nato's doors remain open.

bu arada, Çin başbakanı geçen pazar günü davos'ta bunu tekrarladı.
and, by the way, the chinese prime minister reiterated this at davos last sunday.

bukejloviç, hükümetinin mahkemeye karşı yükümlülüklerini yerine getirmede kararlı olduğunu tekrarladı.
bukejlovic reiterated that his government is committed to meeting its obligations to the tribunal.

caviç daha sonra 50m kelebekte de 22:82'lik derecesiyle başarısını tekrarladı.
later, he repeated his success in the 50m butterfly event with a time of 22.82 seconds.

konsey ayrıca, yugoslavya ve ruanda'daki mahkemeler için hazırladığı takvimleri de tekrarladı.
the council also reiterated its timetables for the tribunals on yugoslavia and rwanda.

bu arada komşu yunanistan da cumartesi günü türkiye'nin ab üyeliğine verdiği desteği tekrarladı.
meanwhile, neighbouring greece reiterated its support for turkey's eu membership bid saturday.

abd'li diplomat, bütün tarafların tam katılımının kosova sorununu çözmenin tek yolu olduğunu tekrarladı.
the us diplomat reiterated that full engagement by all sides is the only way to resolve the kosovo issue.

andré-marie ampère, Ørsted'in deneylerini tekrarladı ve matematiksel olarak formüle etti.
andré-marie ampère quickly repeated Ørsted's experiment, and formulated them mathematically.

burada yüksek temsilci passy ashdown ile yaptığı görüşmede ashdown, savaş suçu zanlılarının tutuklanmasının taşıdığı hayati önemi tekrarladı.
he met with high representative paddy ashdown, who reiterated the vital importance of arresting war crimes suspects.

cumhurbaşkanı boris tadiç sırbistan'ın "uluslararası güvencelerle birlikte gerçek özerklik" teklifini tekrarladı.
president boris tadic repeated serbia's offer of "substantial autonomy with international guarantees".