Je was op zoek naar: web platformunun tüm gücünden yararlanmanızı (Turks - Engels)

tüm gücün ile mücadele et.
fight with all your might.

tüm gücümle kapıyı açmaya çalıştım.
i tried to open the door with all my force.

"tüm gücümü yitirdim."
"my power and arguments (to defend myself) have gone from me!"

ve tamamiyle tüm gücü de dahil kendi kendine yetecek
"and it's going to be completely self contained including all its power."

1393 yılında bagrat öldü ve giorgi tüm gücü eline aldı.
in 1393, bagrat died and george assumed full royal powers.

görüldüğü üzere, mahkeme aklanma sürecini ve onun istismar olasılıklarını yönetmedeki potansiyel gücünden yararlanmayı başaramadı." dedi.
evidently, the court has not succeed in utilising the potential power to moderate the [lustration] process and the possibilities for its abuse," jankulovski said.

yaşayabildi çünkü o inanılmaz irade gücünü üretti kendini kurtarabilmek için aklının tüm gücünü kullandı.
he was able to survive because he was able to generate that incredible willpower, he was able to use all the power of his mind to save himself.

bu değerlerden biri, bu topluluk içindeki herkesin kendi inandıkları doğrultusunda tüm güçleriyle tartışabilme, mücadele edebilme imkanı.
but one of the principles is that everybody who is part of the community gets to fight and argue as hard as they can for what they believe.

"allah ölmüş olanı diriltmez diye tüm güçleriyle allah'a yemin ederler.
and they swear by allah their most binding oaths (that) allah will not raise up him who dieth.

yeminlerinin tüm gücüyle, "allah ölen kimseyi diriltmez!" diye allah'a yemin ettiler.
and they swear by allah their strongest oaths, that allah will not raise up him who dies.