Je was op zoek naar: konuşuyorlardı (Turks - Esperanto)

rahibe, onlar konuşuyorlardı.
fratino, ili estis parolante.

keşişler iona hakkında konuşuyorlardı.
la monaĥoj parolis pri iona.

bütün bu olup bitenleri kendi aralarında konuşuyorlardı.
kaj ili interparolis inter si pri cxio tio, kio okazis.

o anda musayla İlyas öğrencilere göründü. İsayla konuşuyorlardı.
kaj aperis al ili elija kun moseo, kaj ili interparoladis kun jesuo.

Şey...büyüklerim konuşuyorlardı da aziz columban'ın bizzat kendisinin--
nu... la fratoj interparolante diris, ke sankta kolumbo kil mem komencis... fratoj, fraton ajdan vi salutis.

yusufun konuştuklarını anladığını farketmediler, çünkü onunla çevirmen aracılığıyla konuşuyorlardı.
kaj ili ne sciis, ke jozef komprenas; cxar inter ili estis tradukanto.

aralarında, ‹‹mezarın girişindeki taşı bizim için kim yana yuvarlayacak?›› diye konuşuyorlardı.
kaj ili diris inter si:kiu derulos por ni la sxtonon de la enirejo de la tombo?

o anda görkem içinde beliren iki kişi İsayla konuşmaya başladılar. bunlar musa ile İlyastı. İsanın yakında yeruşalimde gerçekleşecek olan ayrılışını konuşuyorlardı.
kaj jen interparolis kun li du viroj, kiuj estis moseo kaj elija,

aynı şekilde başkâhinler ve din bilginleri de onunla alay ederek aralarında, ‹‹başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor›› diye konuşuyorlardı.
tiel same ankaux la cxefpastroj, mokante inter si kun la skribistoj, diris:aliajn li savis; sin mem li ne povas savi.

- bu turist güzel konuşuyor! - tam olarak ne diyor?
- eksterlanda turisto, bone parolas!