Je was op zoek naar: hareketsiz (Turks - Frans)

hareketsiz resim
image fixe

dileseydi onu elbet hareketsiz de kılardı.
s'il avait voulu, certes, il l'aurait faite immobile.

eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı.
s'il avait voulu, certes, il l'aurait faite immobile.

dilerse rüzgarı durdurur ve onlar suyun üzerinde hareketsiz kalırdı.
s'il veut, il calme le vent, et les voilà qui restent immobiles à sa surface.

dileseydi onu hareketsiz kılardı. sonra nasıl güneş'i ona delil kılıyoruz?
s'il avait voulu, certes, il l'aurait faite immobile.

bir de o dağları görür, donuk ve hareketsiz sanırsın;oysa onlar bulutların yürüdüğü gibi yürümektedirler.
et tu verras les montagnes - tu les crois figées - alors qu'elles passent comme des nuages.

bunun üzerine ruh bir çığlık attı ve çocuğu şiddetle sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi hareketsiz kaldı, öyle ki oradakilerin birçoğu, ‹‹Öldü!›› diyordu.
et il sortit, en poussant des cris, et en l`agitant avec une grande violence. l`enfant devint comme mort, de sorte que plusieurs disaient qu`il était mort.

bayan furaha lugumire, bukavu'da panzi genel hastanesi'nde 21/22 haziran gecesinde, panzi'de city of joy'un yanında bir evin duvarının yakınında hareketsiz bulundu.
madame furaha lugumire, infirmière à l'hôpital général de référence de panzi à bukavu a été retrouvée la nuit du 21 au 22 juin 2013 à minuit 3 minutes, immobilisée sur un mur d'une maison à côté de la cité de la joie (city of joy), toujours à panzi.