Je was op zoek naar: kuşatmıştır (Turks - Frans)

onun ilmi her şeyi kuşatmıştır.
de sa science il embrasse tout.

rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır.
mon seigneur embrasse tout dans sa science.

o'nun ilmi her şeyi kuşatmıştır.
de sa science il embrasse tout.

rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.
mon seigneur embrasse tout dans sa science.

rabbim, bilgice her şeyi kuşatmıştır.
mon seigneur embrasse tout dans sa science.

o'nun bilgisi her şeyi kuşatmıştır.
de sa science il embrasse tout.

o, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır."
de sa science il embrasse tout.

allah ise onları arkalarından kuşatmıştır.
alors qu'allah, derrière eux, les cerne de toutes parts.

rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır.
mon seigneur embrasse tout dans sa science.

allah işlediklerinin hepsini ilmiyle kuşatmıştır.
allah connaît parfaitement tout ce qu'ils font.

allah, onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır.
et allah cerne ce qu'ils font.

allah(ın bilgisi), herşeyi kuşatmıştır.
et allah embrasse toute chose (de sa science et de sa puissance).

rahmetime gelince, o her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.
et ma miséricorde embrasse toute chose.

allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
et allah cerne ce qu'ils font.

allah ise, onları arkalarından sarıp-kuşatmıştır.
alors qu'allah, derrière eux, les cerne de toutes parts.

hani sana: rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik.
et lorsque nous te disions que ton seigneur cerne tous les gens (par sa puissance et son savoir).

allah muhît'tir, yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır.
allah connaît parfaitement tout ce qu'ils font.

rabbimiz, bilgice her şeyi kuşatmıştır. biz allah'a dayanmışız.
notre seigneur embrasse toute chose de sa science.

gözünüzü açın! allah muhît'tir, her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.
c'est lui certes qui embrasse toute chose (par sa science et sa puissance).

hani biz sana: "muhakkak rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik.
et lorsque nous te disions que ton seigneur cerne tous les gens (par sa puissance et son savoir).