Je was op zoek naar: sokarım (Turks - Japans)

sokarım.
お前が払っとけ

sokarım güvenlisine.
安全策だと

ben içeri sokarım.
中には私が持って入る.

sokarım böyle işe!
くそっ！

komaya sokarım lan seni!
昏睡状態にしてやろうか

o okları götüne sokarım.
お前の尻穴に矢をつっこんでやる

sadece içeri sokarım dedim.
我々は仲間だろ？

ona dokunursan, bu kılıcı bağırsağına sokarım.
それに触ってみろ コイツでそのはらわたをえぐり出すぜ

eğer gelirse, onu bir püre haline sokarım!
来たら、ぶっとばしてやるさ

tek bir vidayı bile kımıldatırsan bunu boğazına sokarım.
ネジ１本でも見えたら 喉に押し込むわよ

Önümden çekilmezseniz, kafanı alır onun kıçına sokarım.
お前の頭を こいつの ケツに突っ込むぞ

bir kelime daha edersen boğazından aşağıya bunu sokarım.
一言でも話せば コイツを喉に詰め込むぞ

sokarım kiliseye. ben yeni lv'mi istiyorum bugün.
新しいヴィトンが欲しいの

20 dolarına varım, götüne cookie crisp sokarım bunun.
２０ドルだ ケツにクッキーで

sesini kes yoksa dudaklarını yırtıp açar ağzına biraz daha pislik sokarım.
でないとお前の口を開けて クソを詰めてやるよ

yoksa parmağını altı farklı yerinde kırarım ve güneş görmeyen yerine sokarım.
... お前の指をへし折って ... ... 暗い場所に放り込む

"geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine sokarsın. diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü diriden çıkarırsın.
あなたは夜を昼の中に入らせ，昼を夜の中に入らせられる。またあなたは，死から生を(?)し，生から死を(?)せられる。あなたは御心に適う者に限りなく御恵みを与えられる。」