Je was op zoek naar: izzie (Turks - Koreaans)

izzie. iz... kıskandım.
이지.. 이지.. 질투가 났어

- olduça izzie'ydin.
- 아주 똑같았어

"içindeki izzie" nasıl?
내면의 이지는 어때요?

dalga halinde gelir, izzie.
그래서 신경쇠약에 걸렸었죠 병원 지시로 잠깐 쉰 뒤에 복귀해 얼굴에 웃음을 짓자

- izzie... - sen onun yeni en iyi arkadaşısın.
베스트 프렌드가 됐잖아

evet, tamam, izzie'yi hesaba katmıyorum.
그래, 이지는 예외지만 말이다

bu konuşan "dışardaki izzie". tamam mı?
그건 겉으로 보이는 이지군요

izzie'ye söylersem, bunun hakkında tamamen destekleyici ve olumlu olacak.
자격 시험에서 떨어졌어

ve izzie... onlarla bu tür şeyleri konuşuyorsun. - konuşuyorsun george, ama benimle...
이지도요, 걔들한테는 순순히 말하면서 나한테는..

eğer sen de istersen biz-- izzie, seni öptüm, ve bunu tekrar, tekrar ve tekrar yapmayı düşünüyorum.
- 우리, 할 말이 있잖아.. - 이지, 난 너에게 진하게 키스했어 그리고 앞으로도 계속할 참이야

- İzzie!
-이지!