Je was op zoek naar: hatta (Turks - Kroatisch)

hatta
čak

hatta sürdürmeye mecburlar.
doista, oni to moraju učiniti.

hatta bazılarına göre bir efsanesiniz.
neki su vas prozvali i legendom.

hatta çok daha iyi olacak›› diyorlar.
"doðite, donijet æu vina; napit æemo se piæa žestoka, i sutra æe biti kao danas, izobilje veliko, preveliko!"

hatta beklediğimizden daha iyi diyebiliriz." dedi.
možemo kazati da je bolje no što smo očekivali".

hatta etanolün hava taşımacılığında kullanımı da gündemde.
počeli su ga uvoditi čak i u zrakoplovnoj industriji.

hatta unicef'in arnavutluk iyiniyet elçisi seçildiniz.
imenovani ste i unicef-ovim veleposlanikom u albaniji.

büyük üniteler, hatta yoğun bakım üniteleri kapatılıyor.
zatvaraju se veliki odjeli, čak i oni za intenzivnu njegu.

ancak bazen olağandışı, hatta üzücü durumlar ortaya çıkıyor.
međutim, ponekad, donese situacije koje su neobične ili čak srceparajuće.

daha başkaları alaya alınıp kamçılandı, hatta zincire vurulup hapsedildi.
drugi su opet iskusili izrugivanja i bièeve, pa i okove i tamnicu.

markoviç değişikliklerin devamına karşı çıktı, hatta bunlara karşı oy verdi.
marković je zanijekao kako se zalagao za promjene te je u biti glasovao protiv njih.

"demokrasilerde -hatta askeri işlerde-, son söz sivil otoritenindir."
"u demokracijama, posljednja riječ -- čak i glede vojnih pitanja -- pripada civilnim vlastima".

aktris, "hatta orson, split'in futbol takımı hadjuk'u destekliyordu.
''orson je čak pomagao splitski nogometni klub hajduk.

'%s' için boru hattı oluşturma başarısız oldu: %s
zaista Ĺželite obrisati %d datoteka?