Je was op zoek naar: peygamberlerin (Turks - Lets)

peygamberlerin ruhları peygamberlerin denetimi altındadır.
arī praviešu gari praviešiem pakļauti,

kutsal yasanın tümü ve peygamberlerin sözleri bu iki buyruğa dayanır.››
Šajos divos baušļos ietverta visa bauslība un pravieši.

peygamberlerin, kutsalların ve yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı sende bulundu.››
un tanī atrastas praviešu un svēto, un visu to asinis, kas noslepkavoti virs zemes.

‹‹samuel ve ondan sonra konuşan peygamberlerin hepsi bu günleri duyurdu.
un visi pravieši, kas runājuši, sākot ar samuēlu un turpmāk, pasludināja šīs dienas.

vay halinize! peygamberlerin anıtlarını yaparsınız, oysa onları sizin atalarınız öldürmüştür.
bēdas jums, kas ceļat praviešiem pieminekļus, bet jūsu tēvi viņus nogalināja!

ama bütün peygamberlerin ağzından mesihinin acı çekeceğini önceden bildiren tanrı, sözünü bu şekilde yerine getirmiştir.
jo dievs to tā izpildīja, kā ar visu praviešu mutēm priekšsludinājis, ka kristum jācieš.

Öyle ki, kutsal peygamberlerin çok önceden söylediği sözleri ve kurtarıcımız rabbin elçileriniz aracılığıyla verdiği buyruğu anımsayasınız.
lai jūs atcerētos svēto praviešu vārdus, kurus iepriekš minēju, un savu apustuļu pasludinātos kunga pestītāja likumus.

kutsalların ve peygamberlerin kanını döktükleri için, İçecek olarak sen de onlara kan verdin. bunu hak ettiler.››
jo tie izlējuši svēto un praviešu asinis, tādēļ tu tiem devi asinis dzert; viņi tā cienīgi!

ama bütün bunlar, peygamberlerin yazdıkları yerine gelsin diye oldu.›› o zaman öğrencilerin hepsi onu bırakıp kaçtı.
bet tas viss notika, lai piepildītos pravieša raksti. tad visi mācekļi atstāja viņu un aizbēga.

‹‹kutsal yasayı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.
nedomājiet, ka es atnācu atcelt baušļus un praviešus: es neatnācu atcelt, bet izpildīt.

‹‹vay halinize ey din bilginleri ve ferisiler, ikiyüzlüler! peygamberlerin mezarlarını yapar, doğru kişilerin anıtlarını donatırsınız.
bēdas jums, rakstu mācītāji un farizeji, jūs liekuļi! jūs ceļat kapenes praviešiem un izrotājat pieminekļus taisnīgajiem,

İsa, onikileri bir yana çekip onlara şöyle dedi: ‹‹Şimdi yeruşalime gidiyoruz. peygamberlerin İnsanoğluyla ilgili yazdıklarının tümü yerine gelecektir.
bet jēzus ņēma tos divpadsmit sev līdz un sacīja viņiem: lūk, mēs ejam uz jeruzalemi; un viss izpildīsies, ko pravieši rakstījuši par cilvēka dēlu.

sizler peygamberlerin mirasçıları, tanrının atalarınızla yaptığı antlaşmanın mirasçılarısınız. nitekim tanrı İbrahime şöyle demişti: ‹senin soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün halklar kutsanacak.›
jūs esat praviešu un derības, ko dievs slēdzis ar mūsu tēviem, bērni, jo viņš sacīja Ābrahamam: un tavos pēcnācējos tiks svētītas visas zemes ciltis.

peygamber
pravietis