Je was op zoek naar: ayrımcılık (Turks - Roemeens)

ayrımcılık
discriminare

ayrımcılık hassas bir konu.
discriminarea este o problemă delicată.

izet memeti: toplumumuzda ayrımcılık var
ixhet memeti: discriminarea există în societatea noastră

vatandaşlar en çok hangi ayrımcılık uygulamalarından şikayetçi?
despre ce forme de discriminare se plâng cetăţenii?

birileri kasti olarak bize karşı ayrımcılık yapıyor.
cineva ne discriminează intenţionat.

yetkili, "yatırım özgürlüğünü kısıtlamak ayrımcılık yapmaktır.
„Împiedicarea libertăţii de investiţie înseamnă discriminare.

azınlıklar: arnavutluk uyruk hakkına karşı ayrımcılık yapıyor
minorităţile spun că albania discriminează dreptul la naţionalitate

kadına yönelik ayrımcılık, ekonomik verilerde de kendini gösteriyor.
discriminarea femeilor este evidentă şi în sfera economică.

kadınlara ve engellilere yönelik ayrımcılık (17-26 mayıs)
discriminarea femeilor şi grupurilor sociale dezavantajate (17 - 26 mai)

ayrımcılık, yaygın olarak görülen bir mesele olmaya devam ediyor.
discriminarea rămâne foarte răspândită.

ancak farklı dinlerden olan insanlar arasında ayrımcılık yapmıyoruz." dedi.
dar noi nu facem diferenţe între oamenii de religii diferite'', a declarat muzar.

abd dışişleri bakanlığı, yunanistan'daki insan haklarında ayrımcılık tablosunu eleştirdi
departamentul de stat al sua critică discriminările din perspectiva drepturilor omului în grecia

yetki alanının bir bölümü de, somut ayrımcılık vakalarında harekete geçmeyi kapsıyor.
o latură a acestei jurisdicţii se bazează pe acţionarea pe baza plângerilor primite, în situaţii de discriminare.

romanlar yasal haklarının farkında olmadıkları için ayrımcılık raporlarının düşük olduğu iddia ediliyor.
rapoartele privind discriminarea sunt în general reduse deoarece romii nu-şi cunosc drepturile legale.

en çok eski askerler mağdur olmalarına karşın, ayrımcılık yapılmasından korktuklarından profesyonel yardıma başvurmuyorlar.
foştii militari sunt cele mai numeroase victime, dar aceştia nu apelează la ajutor profesionist deoarece se tem de discriminare.

ancak etnik azınlıklara yönelik ayrımcılık ve göçmenlere karşı kötü muamele sorun olmaya devam ediyor.
totuşi, discriminările faţă de minorităţile etnice şi faţă de imigranţi rămân o problemă.

19 yaşındaki alevi öğrenci sibel, hiçbir ayrımcılık yaşamamasına karşın insanlara alevi olduğunu rahatça söyleyemiyor.
sibel, o studentă de 19 ani, o alevi nepracticantă, a spus că i-a fost jenă să spună oamenilor că este o alevi, chiar dacă nu a avut parte de niciun fel de discriminare până acum.

2.anayasanın uygulanmasıkapsamında ve anayasanın belirli hükümleriniihlal etmeyecek şekilde, milliyete dayanan her türlü ayrımcılık yasaklanmıştır.
2.În domeniul de aplicare a constituţiei şi fărăsăaducăatingere dispoziţiilorspecifice, se interzice orice discriminare pe motiv de naţionalitate.

bu model, devlet ve özel sektördeki ayrımcılık vakalarında ombudsmana yetki veren hırvatistan'daki modelden farklı.
aceasta este diferită de cea croată, care acordă autoritate avocatului poporului în cazurile de discriminare din guvern şi sectorul privat.

bosna-hersek parlamentosunun anayasanın ayrımcılık yaptığına kanaat getirilen kısımlarını düzeltmekle görevli komisyonu, uygulama tarihini kaçırdı.
o comisie parlamentară din bosnia şi herţegovina însărcinată cu amendarea părţilor din constituţie considerate discriminatorii a ratat termenul limită.