Je was op zoek naar: bulunmadığımız (Turks - Spaans)

onlara, tam bir bilgiyle her şeyi nakledeceğiz, bizim bulunmadığımız bir zaman, kaybolduğumuz bir vakit yoktu ki.
les contaremos, ciertamente, con conocimiento. no estábamos ausentes.

"biz gece ona ve ailesine baskın verelim, sonra da onun dostuna, ailesinin yok edilişinde bulunmadık, şüphesiz biz doğru söylüyoruz, diyelim" diye aralarında allah'a yemin ettiler.
dijeron: «¡juramentémonos ante alá que hemos de atacarles de noche, a él y a su familia! luego, diremos a su pariente próximo que no presenciamos el asesinato de su familia y que decimos la verdad».