Je was op zoek naar: savaşçı (Turks - Spaans)

savaşçı
warrior

genç savaşçı
mina de diamantes

asyalı savaşçı
decoración del

robot savaşçı b
robot guerrero

savaşçı ve bayrak arası genişlik:
anchura entre luchador y bandera:

genç savaşçı savaşı kazanmalı ve prensesi kurtarmalı
arraigar

efrayimoğullarından yiğit savaşçı ve boylarında ün salmış 20 800 kişi.
de los hijos de efraín, 20.800 hombres valientes e ilustres en sus casas paternas

ayrıca İsrailden yüz talant gümüş karşılığında, yüz bin yiğit savaşçı tuttu.
además, tomó a sueldo a 100.000 hombres valientes de israel, por 100 talentos de plata

rabbin meleği ona görünerek, ‹‹ey yiğit savaşçı, rab seninledir›› dedi.
y se le apareció el ángel de jehovah, y le dijo: --¡jehovah está contigo, oh valiente guerrero

yediaelin bütün oğulları boy başlarıydı. aralarında savaşa hazır 17 200 yiğit savaşçı vardı.
todos éstos fueron hijos de yediael, jefes de casas paternas: 17.200 hombres valientes que salían para combatir en la guerra

benyamin oymağından: yiğit bir savaşçı olan elyada ile komutasında yay ve kalkanla silahlanmış 200 000 asker;
los de benjamín: eliada, un hombre valiente, y con él, 200.000 hombres armados de arco y escudo

rehavam yeruşalime varınca, İsraillilerle savaşıp onları yeniden egemenliği altına almak amacıyla yahuda ve benyamin oymaklarından yüz seksen bin seçkin savaşçı topladı.
entonces roboam llegó a jerusalén y reunió a los de la casa de judá y de benjamín, 180.000 guerreros escogidos, a fin de combatir contra israel y devolver el reino a roboam

ancak İsrail halkından hiç kimseye kölelik yaptırmadı. onlar savaşçı, birlik komutanı, savaş arabalarıyla atlıların komutanı olarak görev yaptılar.
pero a ninguno de los hijos de israel sometió a servidumbre para sus obras; porque ellos eran hombres de guerra, jefes de sus comandantes, jefes de sus carros y sus jinetes

süleyman oğlu rehavam yeruşalime varınca, İsrail oymaklarıyla savaşıp onları yeniden egemenliği altına almak amacıyla bütün yahuda ve benyamin oymaklarından yüz seksen bin seçkin savaşçı topladı.
entonces roboam llegó a jerusalén y reunió a todos los de la casa de judá y a la tribu de benjamín, 180.000 guerreros escogidos, a fin de combatir contra la casa de israel y devolver el reino a roboam hijo de salomón

ama tanrı bana, ‹adıma bir tapınak kurmayacaksın› dedi, ‹Çünkü sen savaşçı birisin, kan döktün.›
pero dios me dijo: 'no edificarás una casa a mi nombre, porque eres hombre de guerra y has derramado mucha sangre.

ancak süleyman İsrail halkından hiç kimseye kölelik yaptırmadı. onlar savaşçı, görevli, komutan, subay, savaş arabalarıyla atlıların komutanı olarak görev yaptılar.
pero a ninguno de los hijos de israel sometió a servidumbre; porque ellos eran hombres de guerra, sus servidores, sus oficiales, sus comandantes, los jefes de sus carros y sus jinetes

o gazaya katılmayıp geri kalan bedevilere de ki: “siz yakında çok kuvvetli ve savaşçı bir milletle savaşmaya dâvet edileceksiniz. onlar teslim olup boyun eğinceye kadar onlarla savaşacaksınız.
di a los beduinos dejados atrás: «se os llamará contra un pueblo dotado de gran valor, contra el que tendréis que combatir a menos que se rinda.

cantlie'ın konuştuğu savaşçı, fransızca konuşarak, saldırı "sadece bizi mutlu ediyor", diyor ve ülkeye yenilenmiş tehditler yayınlıyor.
el combatiente que cantlie entrevista dice en francés que los ataques "solo nos hacen felices", y anuncian renovadas amenazas contra el país.

"biz güçlüyüz, yaman savaşçılarız ve son karar sana aittir.
dijeron: «poseemos fuerza y poseemos gran valor, pero a ti te toca ordenar.