Je was op zoek naar: umnikelo (Xhosa - Turks)

umnikelo wakho uyavuyelwa kakhulu. enkosi!
yardımınız için çok teşekkürler!

umnikelo wendawo ekude woxhulumano olu kwizibuko% 1...
% 1' nci limandan uzaktan bağlantı isteği yapılıyor...

wonke umnikelo wokudla wombingeleli kuqhunyiselwe ngawo uphela, ungadliwa.
kâhinin sunduğu her tahıl sunusu tümüyle yakılmalı, hiç yenmemeli.››

wawusondeza umnikelo kueglon ukumkani wamamowabhi: ke ueglon ebengumfo onengxeba.
varıp haracı moav kralı eglona sundu. eglon çok şişman bir adamdı.

umnikelo lowo wahamba phambi kwakhe; ke yena walala ngobo busuku emfudukeni.
böylece armağanı önden gönderip geceyi konakladığı yerde geçirdi.

mnikeni uyehova uzuko lwegama lakhe; thwalani umnikelo, nize ezintendelezweni zakhe.
sunular getirip avlularına girin!

musa ukumka apha, ndide ndize kuwe, ndirhole umnikelo wam, ndiwubeke phambi kwakho.
‹‹lütfen gelip sana adağımı sununcaya, önüne koyuncaya dek buradan ayrılma.›› rab, ‹‹sen dönünceye dek kalırım›› diye yanıtladı.

unqamkile endlwini kayehova umnikelo wokudla nothululwayo; benza isijwili ababingeleli, abalungiseleli bakayehova.
tahıl ve şarap sunusu yok artık. rabbe hizmet eden kâhinler yas tutuyorlar.

umnikelo lowo awulungisela ukufika kukayosefu emini enkulu; kuba ebeve kusithiwa aya kudla isonka khona.
kardeşler öğlene, yusufun geleceği saate kadar armağanlarını hazırladılar. Çünkü orada yemek yiyeceklerini duymuşlardı.

ngoko xa sukuba uwusondeza umnikelo wakho esibingelelweni, wathi ulapho wakhumbula ukuba umzalwana wakho unendawo ngakuwe,
bu yüzden, sunakta adak sunarken kardeşinin sana karşı bir şikâyeti olduğunu anımsarsan, adağını orada, sunağın önünde bırak, git önce kardeşinle barış; sonra gelip adağını sun.

nomnikelo walo othululwayo woba sisahlulo sesine sehin kwimvana yokuqala. wowuthululela engcweleni umnikelo othululwayo, usisiselo esinamandla kuyehova.
kuzuyla birlikte dökmelik sunu olarak dörtte bir hin içki sunacaksınız. dökmelik sunuyu rab için kutsal yerde dökeceksiniz.

nomnikelo wokudla woba yiefa enkunzini leyo yegusha; ezimvaneni ezo umnikelo wokudla ube ngumnikelo wesandla saso, ihin yeoli kuyo iefa.
koç için verilecek tahıl sunusu bir efa tahıl olacak, kuzular için verebileceği kadar tahıl sunusu sunabilir. her efa tahıl için bir hin zeytinyağı verilecek.

ungaze uthumele isicelo umnikelo/ ukunganikeli kuluihlu lokuposa ngqo! sebenzisa isicelo- soluhlu endaweni yoko.
Üye olma veya üyelikten çıkma taleplerinizi doğrudan listeye değil, list- request' e (liste- talep) gönderin!

mnikeni uyehova uzuko lwegama lakhe; zisani umnikelo, nime phambi kwakhe; mnquleni uyehova, nivethe ezingcwele.
kutsal giysiler içinde rabbe tapının!

uyakobi wamisa isimiso kuloo ndawo abethethe naye kuyo, isimiso samatye; wathulula phezu kwaso umnikelo othululwayo, wagalela neoli phezu kwaso.
yakup tanrının kendisiyle konuştuğu yere taş bir anıt dikti. Üzerine dökmelik sunu ve zeytinyağı döktü.

uya kuhlala ke engumnyibilikisi, engumcoci wesilivere, abacoce oonyana bakalevi, abahluze njengegolide, nanjengesilivere; babe ngabazisa umnikelo kayehova benobulungisa.
gümüş eritip arıtan gibi davranacak: levilileri arındırıp altın, gümüş temizler gibi temizleyecek. böylece rabbe doğrulukla sunular sunacaklar.

wavutha kunene umsindo kamoses, wathi kuyehova, musa ukuwubheka umnikelo wabo wokudla. andithabathanga ne-esile elinye kubo, andiphathanga kakubi namnye wabo.
Çok öfkelenen musa rabbe, ‹‹onların sunularını önemseme. onlardan bir eşek bile almadım, üstelik hiçbirine de haksızlık etmedim›› dedi.

umnikelo wokudla ngemithendeleko nangamaxesha amisiweyo woba yiefa kuyo inkunzi entsha yenkomo, ne-efa kuyo inkunzi yegusha, uthi ezimvaneni uligane nesandla saso, ibe yihin yeoli kuyo iefa.
‹‹ ‹bayramlarda ve kutsal günlerde boğa ve koç için tahıl sunusu olarak birer efa tahıl verecek; kuzular için verebileceği kadar tahıl sağlayabilir. her efa tahıl için bir hin zeytinyağı verecek.

wathi kum, le yindawo apho ababingeleli bophekela khona idini letyala, nedini lesono. bosela khona umnikelo wokudla, ukuze bangaphumi nawo, baye entendelezweni engaphandle, ukuba bangcwalise abantu.
‹‹kâhinlerin suç sunusuyla günah sunusunun etini haşlayacakları, tahıl sunusunu pişirecekleri yer burası›› dedi, ‹‹Öyle ki, bunları dış avluya çıkarıp kutsallıklarını halka geçirmesinler.››

ukuba ucwangciso lwakho oluxakekileyo okanye ubuchule abukuvumeli usebenze ngokubandakanywa kwi & kde; ubhekiso phambili nceda qwalasela ukuxhasa i & kde; ngezimali ngokunikeza umnikelo.
eğer işiniz yoğun ya da herhangi bir sebepten dolayı geliştirmede aktif görev alamayacaksanız, lütfen & kde; 'yi finansal olarak desteklemek için buraya bağış gönderin: