Você procurou por: zilizien (Alemão - Turco)

darnach kam ich in die länder syrien und zilizien.
sonra suriye ve kilikya bölgelerine gittim.

er zog aber durch syrien und zilizien und stärkte die gemeinden.
suriye ve kilikya bölgelerini dolaşarak inanlı topluluklarını pekiştirdi.

und schifften durch das meer bei zilizien und pamphylien und kamen gen myra in lyzien.
kilikya ve pamfilya açıklarından geçerek likyanın mira kentine geldik.

da der landpfleger den brief las, fragte er, aus welchem lande er wäre. und da er erkundet, daß er aus zilizien wäre sprach er:
vali mektubu okuduktan sonra pavlus'un hangi ilden olduğunu sordu. kilikyalı olduğunu öğrenince, ‹‹seni suçlayanlar da gelsin, o zaman seni dinlerim›› dedi. sonra pavlus'un, hirodes'in sarayında gözaltında tutulması için buyruk verdi.

da standen etliche auf von der schule, die da heißt der libertiner und der kyrener und der alexanderer, und derer, die aus zilizien und asien waren, und befragten sich mit stephanus.
ne var ki, azatlılar havrası diye bilinen havranın bazı üyeleri ve kireneden, İskenderiyeden, kilikyadan ve asya İlinden bazı kişiler İstefanosla çekişmeye başladılar.

paulus aber sprach: ich bin ein jüdischer mann von tarsus, ein bürger einer namhaften stadt in zilizien. ich bitte dich, erlaube mir, zu reden zu dem volk.
pavlus, ‹‹ben kilikyadan tarsuslu bir yahudi, hiç de önemsiz olmayan bir kentin vatandaşıyım›› dedi. ‹‹rica ederim, halka birkaç söz söylememe izin ver.››

und sie gaben schrift in ihre hand, also: wir, die apostel und Ältesten und brüder, wünschen heil den brüdern aus den heiden, die zu antiochien und syrien und zilizien sind.
onların eliyle şu mektubu yolladılar: ‹‹kardeşleriniz olan biz elçilerle ihtiyarlardan, öteki uluslardan olup antakya, suriye ve kilikyada bulunan siz kardeşlere selam!