Você procurou por: havante (Esperanto - Turco)

Tradução automática

Tentando aprender a traduzir a partir dos exemplos de tradução humana.

Esperanto

Turkish

Informações

Esperanto

havante

Turkish

 

De: Tradução automática
Sugerir uma tradução melhor
Qualidade:

Contribuições humanas

A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente

Adicionar uma tradução

Esperanto

Turco

Informações

Esperanto

kaj havante grandan pastron super la domo de dio,

Turco

tanrının evinden sorumlu büyük bir kâhinimiz bulunmaktadır.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

havante do tian esperon, ni uzas grandan liberecon de parolo,

Turco

böyle bir umuda sahip olduğumuz için büyük cesaretle konuşabiliriz.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

kaj kion vi faros havante ĝin, se vi ne kapablas stiri?

Turco

ne için? süremezsin bile!

Última atualização: 2016-10-27
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

sed kial mi, havante pli da animo, havas malpli da libereco?

Turco

gerçi ben, daha iyi içgüdülere sahip olsam da, daha az özgürüm!

Última atualização: 2016-10-27
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

kaj alia angxelo eliris el la encxiela templo, ankaux havante akran rikoltilon.

Turco

gökteki tapınaktan başka bir melek çıktı. onun da keskin bir orağı vardı.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

havante do, fratoj, kuragxon eniri en la plejsanktejon per la sango de jesuo,

Turco

bu nedenle, ey kardeşler, İsanın kanı sayesinde perdede, yani kendi bedeninde bize açtığı yeni ve diri yoldan kutsal yere girmeye cesaretimiz vardır.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

antaux cxio havante fervoran amon unu al alia; cxar amo kovras amason da pekoj;

Turco

her şeyden önce birbirinizi candan sevin. Çünkü sevgi birçok günahı örter.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

sed jam ne havante lokon en cxi tiuj regionoj, kaj dum multe da jaroj sopirante veni al vi,

Turco

Şimdiyse bu yörelerde artık yapacağım bir şey kalmadığından, yıllardır da yanınıza gelmeyi arzuladığımdan, İspanyaya giderken size uğrarım. yol üzerinde sizi görüp bir süre arkadaşlığınıza doyduktan sonra beni oraya uğurlayacağınızı umarım.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

kaj la pacienco havu sian perfektan faradon, por ke vi estu perfektaj kaj kompletaj, ne havante mankon.

Turco

dayanma gücü de, hiçbir eksiği olmayan, olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxar ambauxflanke mi estas embarasata, havante deziron foriri kaj esti kun kristo, kio estas multe pli bona;

Turco

İki seçenek arasında kaldım. dünyadan ayrılıp mesihle birlikte olmayı arzuluyorum; bu çok daha iyi.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxar korpa ekzercado malmulte utilas; sed pieco utilas al cxio, havante promeson pri la nuna vivo kaj pri la estonta.

Turco

bedeni eğitmenin biraz yararı var; ama şimdiki ve gelecek yaşamın vaadini içeren tanrı yolunda yürümek her yönden yararlıdır.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxu iu el vi, havante aferon kontraux sia proksimulo, kuragxas procesi antaux la malpiuloj, kaj ne antaux la sanktuloj?

Turco

sizden birinin öbürüne karşı bir davası varsa kutsallar önünde değil de, imansızlar önünde yargılanmaya cesaret eder mi?

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

estis cxe ni sep fratoj; kaj la unua edzigxis kaj mortis, kaj ne havante idaron, lasis sian edzinon al sia frato;

Turco

aramızda yedi kardeş vardı. İlki evlendi ve öldü. Çocuğu olmadığından karısını kardeşine bıraktı.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

kaj dio povas abundigi cxe vi cxian gracon, por ke vi, havante cxiam en cxio cxian suficxecon, abunde rilatu al cxia bona faro;

Turco

her zaman, her yönden, her şeye yeterli ölçüde sahip olarak her iyi işe cömertçe katkıda bulunabilmeniz için, tanrı her nimeti size bol bol sağlayacak güçtedir.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxar venos tempo, kiam oni ne toleros la sanan instruon; sed havante jukantajn orelojn, amasigos al si instruantojn, laux siaj deziroj;

Turco

Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye katlanamayacaklar. kulaklarını okşayan sözler duymak için çevrelerine kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

havante multon por skribi al vi, mi ne volis skribi per papero kaj inko; sed mi esperas veni al vi kaj paroli vizagxon kontraux vizagxo, por ke via gxojo estu plena.

Turco

size yazacak çok şeyim var, ama bunları kâğıtla, mürekkeple iletmek istemedim. sevincimiz tam olsun diye yanınıza gelmek ve sizinle yüz yüze konuşmak umudundayım.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxar kiam la nacianoj, kiuj ne havas la legxon, faras nature la aferojn de la legxo, cxi tiuj, ne havante legxon, estas legxo por si mem;

Turco

kutsal yasadan yoksun uluslar yasanın gereklerini kendiliklerinden yaptıkça, yasadan habersiz olsalar bile kendi yasalarını koymuş olurlar.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

havante okulojn plenajn de adulto kaj ne reteneblajn de pekado; forlogante malfirmajn animojn; havante koron lertan por avideco; estante filoj de malbeno;

Turco

gözleri zinayla doludur, günaha doymazlar. kararsız kişileri ayartırlar. yüreği açgözlülüğe alıştırılmış lanetli insanlardır.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxar la legxo, havante ombron de estontaj bonajxoj, ne la bildon mem de la aferoj, neniam povas, per tiuj samaj oferoj, kiujn oni oferadas sencxese jaron post jaro, perfektigi la tien venantajn.

Turco

kutsal yasada gelecek iyi şeylerin aslı yoktur, sadece gölgesi vardır. bu nedenle yasa, her yıl sürekli aynı kurbanları sunarak tanrıya yaklaşanları asla yetkinliğe erdiremez.

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Esperanto

cxar mi ankaux estas homo metita sub auxtoritato, havante sub mi soldatojn; kaj mi diras al cxi tiu:iru; kaj li iras; kaj al alia:venu; kaj li venas; kaj al mia sklavo:faru cxi tion; kaj li gxin faras.

Turco

ben de buyruk altında bir görevliyim, benim de buyruğumda askerlerim var. birine, ‹git› derim, gider; ötekine, ‹gel› derim, gelir; köleme, ‹Şunu yap› derim, yapar.››

Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Consiga uma tradução melhor através
7,761,960,729 de colaborações humanas

Usuários estão solicitando auxílio neste momento:



Utilizamos cookies para aprimorar sua experiência. Se avançar no acesso a este site, você estará concordando com o uso dos nossos cookies. Saiba mais. OK