Tentando aprender a traduzir a partir dos exemplos de tradução humana.
A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
giysisinin eteğine bir dokunsak diye yalvarıyorlardı. dokunanların hepsi iyileşti.
und baten ihn, daß sie nur seines kleides saum anrührten. und alle, die ihn anrührten, wurden gesund.
Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:
doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıyorlardı.
gewiß, sie pflegten, zum verrichten des gottgefällig guten zu eilen und an uns bittgebete aus liebe und aus ehrfurcht zu richten.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Çünkü onlar iyi işlerde yarışıyorlar ve bize hem umutluyken ve hem de korku içindeyken yalvarıyorlardı.
gewiß, sie pflegten, zum verrichten des gottgefällig guten zu eilen und an uns bittgebete aus liebe und aus ehrfurcht zu richten.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
doğrusu onlar iyiliklerde yarışıyorlar, umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı. bize karşı derin saygı duyuyorlardı.
sie eilten zu den guten dingen um die wette und riefen zu uns in verlangen und ehrfurcht, und sie waren vor uns demütig.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıyorlardı. bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı.
sie eilten zu den guten dingen um die wette und riefen zu uns in verlangen und ehrfurcht, und sie waren vor uns demütig.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
ve eşini (doğum yapmaya) elverişli hale getirdik. doğrusu onlar iyiliklerde yarışıyorlar, umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı.
gewiß, sie pflegten, zum verrichten des gottgefällig guten zu eilen und an uns bittgebete aus liebe und aus ehrfurcht zu richten.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
köy olsun, kent ya da çiftlik olsun, İsa'nın gittiği her yerde, hastaları meydanlara yatırıyor, sadece giysisinin eteğine dokunmalarına izin vermesi için yalvarıyorlardı. dokunanların hepsi de iyileşti.
und wo er in die märkte oder städte oder dörfer einging, da legten sie die kranken auf den markt und baten ihn, daß sie nur den saum seines kleides anrühren möchten; und alle, die ihn anrührten, wurden gesund.
Última atualização: 2012-05-04
Frequência de uso: 1
Qualidade:
"doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu bundan önce de o'na yalvarıyorduk; şüphesiz o, iyilik yapandır, acıyandır" derler.
(und) sie sagen: "wahrlich, früher bei unseren angehörigen waren wir ängstlich
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível