Você procurou por: müslümanlar (Turco - Francês)

zaten ondan önce de müslümanlar idik," derler.
déjà avant son arrivée, nous étions soumis».

"aramızdan müslümanlar da var uzlaşmacılar da vardır."
il y a parmi nous les musulmans, et il y en a les injustes [qui ont dévié].

müslümanlar için bekledikleri kötülük çemberi başlarına gelsin!
qu'un mauvais sort tombe sur eux.

Üzerimize sabır yağdır. canımızı müslümanlar olarak al."
déverse sur nous l'endurance et fais nous mourir entièrement soumis.»

ey müslümanlar! münafıklar hakkında iki fırka olmanız da niye?
qu'avez-vous à vous diviser en deux factions au sujet des hypocrites?

rabbimiz, bize dayanma gücü ver ve canımızı müslümanlar olarak al."
o notre seigneur! déverse sur nous l'endurance et fais nous mourir entièrement soumis.»

"ve biz, bizlerden müslümanlar da var, hak yoldan sapanlar da var.
il y a parmi nous les musulmans, et il y en a les injustes [qui ont dévié].

ve biz, bizden müslümanlar da var ve bizden doğru yoldan sapanlar da var.
il y a parmi nous les musulmans, et il y en a les injustes [qui ont dévié].

(onların, müslümanlar için istedikleri) kötü olaylar, kendi başlarına gelsin.
qu'un mauvais sort tombe sur eux.

(ey) rabbimiz, üzerimize sabır boşalt ve bizi müslümanlar olarak öldür!
o notre seigneur! déverse sur nous l'endurance et fais nous mourir entièrement soumis.»

müslümanlar olmanın/allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin.
et ne mourez qu'en pleine soumission.

"'bana karşı büyüklük taslamayın; bana müslümanlar olarak gelin,' diye uyarmaktadır."
ne soyez pas hautains avec moi et venez à moi en toute soumission».

dedi ki, "ey konseyim, onlar bana müslümanlar olarak gelmeden önce hanginiz onun tahtını bana getirebilir?"
il dit: «o notables! qui de vous m'apportera son trône avant qu'ils ne viennent à moi soumis?»

sen ancak, ayetlerimize iman edenlere dinletirsin de onlar müslümanlar/allah'a teslim olanlar haline geliverirler.
tu ne fais entendre que ceux qui croient en nos versets et qui sont alors entièrement soumis [musulmans].

allah'ı gereğince dinleyin ve müslümanlar (tanrı'ya teslim olanlar) olarak ölmeye bakın.
craignez allah comme il doit être craint. et ne mourez qu'en pleine soumission.

"rabbimiz, ikimizi sana teslim olanlar (müslümanlar) yap. soyumuzdan da sana teslim olan bir topluluk çıkar.
notre seigneur! fais de nous tes soumis, et de notre descendance une communauté soumise à toi.

o sırada münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar, (müslümanlar hakkında) "şu adamları dinleri aldattı" diyorlardı.
(et rappelez-vous), quand les hypocrites et ceux qui ont une maladie au cœur [dont la foi est douteuse] disaient: «ces gens-là, leur religion les trompe.»

"rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (ver).
notre seigneur! fais de nous tes soumis, et de notre descendance une communauté soumise à toi.