Você procurou por: ona gelince, bunun farklı olduğunu biliyordu (Turco - Inglês)

stilin farklı olduğunu görüyorsunuz.
so you see the style is different.

tom'un farklı olduğunu biliyorum.
i know tom is different.

Öyleyse bu, bunun farklı bir versiyonu mu?
so is that just another version of this?

bunun farklı olmasını isterdim. buna gerçekten ihtiyacımız var.
i wish this were different. we really need it now.

bu farklı.
it's different.

aç olduğunu biliyorum.
i know you're hungry.

akıllı olduğunu biliyorum.
i know you are clever.

masum olduğunu biliyorum?
i know you're innocent.

bana kızgın olduğunu biliyorum.
i know you're angry with me.

görüyorsunuz bu farklı bir fotoğraf.
you see, it's a different picture.

ama bu farklı bir şey yaratmadı sizde.
it did not create something different in you.

bu farklı değerlere enerji seviyeleri denir.
these discrete values are called energy levels.

evet ilginç. bu farklı bir düşünme şekli.
well that's interesting. that's a different way of thinking.

bu, farklı, daha pozitif bir balkan imajının yaratılmasını sağlayacaktır.
this will create a different, more positive balkan image.

bu farklı kombinasyonlar, farklı dalga boyuna sahip eşzamanlı emisyonları doğurur.
these different combinations lead to simultaneous emissions at different wavelengths.

bu farklı fareler insanları etkileyen farklı türdeki körlükleri tanımlayan çeşitli mutasyonlar.
these different mice are different mutations that recapitulate different kinds of blindness that affect humans.

başıma geldi bu çünkü.
because that has happened to me.