Вы искали: minimised (Английский - Турецкий)

minimised update
küçültülmüş güncelleme

by this means, power dissipation in the active device is minimised, and efficiency increased.
yani, aktif cihazın dışarıya harcadığı güç en düşük seviyede olur, ve verimlilik artar.

however, he is in good health and with the advent of videoconferencing technology, travelling could be minimised.
ancak simitis'in sağlığı yerinde, ayrıca video konferans teknolojisinin ilerlemesiyle seyahat zorunluluğu da en aza indirilebilir.

many serb victims, maric says, were killed in a monstrous manner and now are being "humiliated and minimised".
mariç, pek çok sırp kurbanın canavarca bir şekilde öldürüldüğünü ve şimdi de "aşağılanıp küçültüldüğünü" söylüyor.

tariceanu and stanishev decided to put the interior and administration ministers of the two countries in permanent contact regarding co-ordinated activities, so future damage can be minimised.
tariceanu ve stanişev, ilerideki olası zararları en aza indirebilmek için iki ülkenin içişleri ve idare bakanlıklarını koordineli faaliyetler konusunda sürekli temas halinde tutmaya karar verdiler.

however, he is in good health and with the advent of videoconferencing technology, travelling could be minimised. the process of selecting the ec president is in the hands of the ten new member-states.
ancak simitis'in sağlığı yerinde, ayrıca video konferans teknolojisinin ilerlemesiyle seyahat zorunluluğu da en aza indirilebilir. ak başkanını seçme süreci, yeni katılan on üyenin ellerinde bulunuyor.

but it is not only the environment which is set to benefit from the scope of the project – the population's health will be improved, drinking water resources preserved, jobs created and the flood risk minimised.
gelecekte kullanım için ayrılan ek bir 100.000 m2 ile birlikte, 42.000m2’lik bir alana yayılan şehrin yeni atıksu arıtma tesisi, 240.000 kişiye denk bir nüfusun kirlilik yükünü işleme kapasitesinde olacaktır.

"their role is being minimised," the dpb leader said. "the parties of the ethnic minority groups do not have much say in policy-making and their voice is not heard."
"rolleri en aza indirgeniyor." diyen dpb lideri şöyle devam etti: "etnik azınlık gruplarının partileri, politika belirlemede fazla söz sahibi değil ve sesleri duyulmuyor."