Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
peeling
dış kabuğun soyulması
Последнее обновление: 2013-06-12
Частота использования: 1
Качество:
chemical peeling
kimyasal soyulma
Последнее обновление: 2013-06-12
Частота использования: 1
Качество:
i am peeling apples.
elmaları soyuyorum.
Последнее обновление: 2014-02-01
Частота использования: 1
Качество:
tell her that i am peeling the potatoes.
patatesleri soyduğumu ona söyle.
Последнее обновление: 2014-02-01
Частота использования: 1
Качество:
i'm peeling the celery and the potatoes.
kerevizi ve patatesleri soyuyorum.
Последнее обновление: 2014-02-01
Частота использования: 1
Качество:
and you can see how i'm gradually peeling off.
nasıl kat kat soyulduğunu görebiliyorsunuz.
Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:
and if you look, you can see that it uses the toe peeling, just like the gecko does.
baktığınızda tıpkı kertenkele gibi parmak soyma hareketini yaptığını görebilirsiniz.
Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:
the result of this leakage is redness, tenderness, and peeling of the skin that can be uncomfortable and even painful.
bu sızmanın sonucu deride rahatsız edici hatta acı verici derecede bir kızarıklık, hassasiyet ve soyulmadır.
Последнее обновление: 2016-03-03
Частота использования: 1
Качество:
do not use the product together with a laser treatment, chemical peeling, intensive pulse light or dermabrasion treatment.
Ürün, lazer tedavisi, kimyasal peeling, yoğun darbeli ışık veya dermabrazyon tedavisi ile birlikte kullanılmamalıdır.
when i was there three years ago, the windows were broken and the walls were peeling, but everything was left there as it was.
ben 3 yıl önce oradayken camlar kırıktı ve duvarlar dökülüyordu ama herşey olduğu gibi bırakılmıştı.
first you saw the body bag that the body came in, then i'm peeling off the skin -- you can see the muscles -- and eventually you can see the bone structure of this woman.
İlk gördüğünüz vücudun içinde geldiği ceset torbası, sonra deriyi soyuyorum --kasları görebilirsiniz-- sonunda bu kadının kemiklerine kadar ineceksiniz.
but in her office, there's this old wooden, weather-worn table, kitchen table -- peeling green paint, it's kind of rickety.
fakat ofisinde eski ve yıkık dökük ahşap bir masa vardır-- yeşil boyası pul pul soyulmuş, hatta köhne denilebilecek bir masa.