You searched for: ahha you just english (Engelska - Turkiska)

you just ate.
sadece yerdin.

you just relax.
sadece rahatla.

you just -- oh, man.
sadece -- of ya.

you just got lucky.
sadece şanslıydın.

can you just go home?
sadece eve gidebilir misin?

" ("well, you just wait!").
" dir (eh, sadece bekle!).

and you just proved it.
umarim bir planin vardir.

could you just hurry?
sadece acele eder misin?

wait. what did you just say?
bekle. sen sadece ne dedin?

you just have to trust me.
sadece bana güvenmek zorundasın.

" ("well, hare, you just wait!").
" (eh, hare, sadece bekle!).

you just choose to ignore him.
siz sadece onu görmezden gelmeyi seçersiniz

can you just get tom some water?
sadece tom'a biraz su getirebilir misin?

i'll forgive you just this once.
sadece bu seferlik seni affedeceğim.

don't you just hate this weather?
bu havadan nefret etmiyor musun?

you just don't hear that every day.
böyle bir şeyi her gün duymuyorsunuz.

ok i'll show you just 1 naughty pic
tamam sana sadece 1 yaramaz pic göstereceğiz

so you just can't shut these guys down.
yani bu adamları kapatamazsınız.

could you please repeat what you just said?
lütfen az önce söylediğini tekrarlar mısın?

why don't you just speak directly to tom?
niçin doğruca sadece tom'la konuşmuyorsun?