You searched for: eyebrows (Engelska - Turkiska)

eyebrows
kaşlar

i hate my eyebrows.
kaşlarımdan nefret ediyorum.

railway deal raises eyebrows in serbia
demiryolu anlaşması sırbistan'da tartışmalara yol açtı

one of our cooks lost his eyebrows that way.
aşçılarımızdan bir tanesi bu şekilde kaşlarını kaybetti.

they had no beards, no hair and no eyebrows.
onların hiç sakalları, saçı ve kaşları yoktu.

look how odd he looks with the eyebrows missing.
bakın kaşları yokken ne kadar tuhaf görünüyor.

berisha first raised critics' eyebrows in july.
berişa ilk olarak temmuz ayında eleştirenlerin kaşlarını kaldırmalarına neden oldu.

he's got the biggest eyebrows i've ever seen.
o, şu ana kadar gördüğüm en büyük kaşlara sahip.

right-wing partner in new greek government raises eyebrows
yeni yunan hükümetinin sağ görüşlü ortağı herkesi şaşırttı

mary started plucking her eyebrows when she was twelve years old.
mary on iki yaşındayken kaşlarını yolmaya başladı.

you can see muscles pulling down at flesh to bring her eyebrows down.
kaşları aşağıya getirmek için kaslarının aşağıya çektiğini görebilirsiniz.

the timing of the albanian government's new proposal raises eyebrows.
arnavutluk'un yeni önerisinin zamanlaması şüpheyle karşılandı.

the eyebrows are doing this, the eyes are defocused, and the mouth is hanging open.
kaşlar şöyle yapıyor ve gözler odağını yitirmiş, ve ağız açık kalmış.

this, together with abundant public spending, is likely to raise eyebrows at the imf.
bu durum, bol kamu harcamalarıyla birlikte imf'nin kaşlarını kaldıracak gibi görünüyor.

that way, when a fire roars through, it's the equivalent of getting your eyebrows singed.
böylece olası bir yangın yayıldığında kaşlarınızın hafifçe yanması gibi bir etkisi oluyor.

recent political developments in hungary, slovakia, the czech republic and poland have raised eyebrows among observers worldwide.
macaristan, slovakya, Çek cumhuriyeti ve polonya’da yaşanan son gelişmeler dünya genelindeki gözlemcileri endişelendiriyor.

plans for an emergency response centre in nis have received wide backing, though a planned role for russia has raised some eyebrows.
niş'te bir afet kriz merkezi kurma planları geniş destek almasına karşın, rusya için planlanan rol biraz kuşkuyla karşılandı.

you're looking at the image on your left-hand side -- that's my son with his eyebrows present.
sol tarafınızdaki görüntüye bakıyorsunuz-- bu benim oğlum ve kaşları yerinde duruyor.

i always tell my students, "if you have a deceptive cadence, be sure to raise your eyebrows. then everybody will know."
her zaman öğrencilerime şunu söylerim, "eğer aldatıcı ritminiz var ise kaşlarınızı kaldırdığınızdan emin olun, böylece herkes anlayacaktır."

meanwhile, france raised eyebrows thursday, when it became the first country to recognise the anti-gaddafi national council as the legitimate representative of the libyan people.
diğer yandan fransa, perşembe günü kaddafi karşıtı ulusal konseyi libya halkının meşru temsilcisi olarak tanıyan ilk ülke olmasıyla herkesi şaşırttı.