You searched for: neighbourly (Engelska - Turkiska)

Datoröversättning

Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.

English

Turkish

Info

English

neighbourly

Turkish

 

Från: Maskinöversättning
Föreslå en bättre översättning
Kvalitet:

Mänskliga bidrag

Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.

Lägg till en översättning

Engelska

Turkiska

Info

Engelska

but refuse (to supply) (even) neighbourly needs.

Turkiska

en ufak bir yardımı esirgerler.

Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

merkel pushes for rule of law, good neighbourly relations of kosovo

Turkiska

merkel, kosova'da hukukun üstünlüğü ve iyi komşuluk ilişkileri için bastırdı

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

mesic said good neighbourly relations remain a foreign policy priority.

Turkiska

görüşmede mesiç, iyi komşuluk ilişkilerinin bir dış politika önceliği olmaya devam ettiğini söyledi.

Senast uppdaterad: 2012-04-07
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

thaci said he believes in prospects for good neighbourly co-operation.

Turkiska

görüşmede thaci, komşu ülkeler arasında iyi bir işbirliği kurulabileceğine inandığını söyledi.

Senast uppdaterad: 2012-04-07
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

other key conditions include regional co-operation and good neighbourly relations.

Turkiska

diğer önemli şartlar arasında bölgesel işbirliği ve iyi komşuluk ilişkileri yer alıyor.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

gruevski also said the government is devoted to working to maintain good neighbourly relations.

Turkiska

gruevski, hükümetin iyi komşuluk ilişkilerin sürdürme yolunda çalışmaya kararlı olduğunu da söyledi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

again, we offer our hand of friendship and good neighbourly relations to greece."

Turkiska

aynı şekilde, yunanistan'a dostluk ve iyi komşuluk elimizi uzatıyoruz."

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Engelska

president boris tadic said kosor's statements did not boost good neighbourly relations.

Turkiska

cumhurbaşkanı boris tadiç, kosor'un sözlerinin iyi komşuluk ilişkilerini ilerletmediğini söyledi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

protopappas described it as a sign of greece's desire for good neighbourly relations with turkey.

Turkiska

sözcü, öneriyi yunanistan'ın türkiye'yle iyi komşuluk ilişkileri kurma arzusunun bir göstergesi olarak nitelendirdi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

after talks in zagreb, bebic said croatia is willing to promote good neighbourly relations with serbia.

Turkiska

zagrep'te gerçekleşen görüşme sonrasında bebiç, hırvatistan'ın sırbistan ile iyi komşuluk ilişkilerini ilerletmeye istekli olduğunu söyledi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

"the move shows the two countries have a different understanding of good neighbourly relations," he said.

Turkiska

lider hükümeti "bh'nin içişlerine karışan ülkelere" karşı tedbirler almaya da çağırdı.

Senast uppdaterad: 2012-04-07
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Engelska

"macedonia is committed to good neighbourly relations and open dialogue for all issues of mutual interest."

Turkiska

makedonya karşılıklı çıkar bulunan her konuda iyi komşuluk ilişkileri ve açık diyalogdan yanadır." dedi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Engelska

if it urges a boycott, eu members may accuse belgrade of reneging on its commitment to maintain good neighbourly relations in the region.

Turkiska

boykot çağrısında bulunursa da, ab üyeleri belgrad'ı bölgede iyi komşuluk ilişkileri sürdürmeye olan bağlılığından geri atmakla suçlayabilirler.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

pristina's negotiating team says it will propose an agreement meant to ensure good neighbourly relations with serbia once kosovo gains independence.

Turkiska

priştine müzakere heyeti, kosova bağımsızlığını kazandığında sırbistan ile iyi komşuluk ilişkileri kurma amaçlı bir anlaşma önerisi getireceklerini söylüyor.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

macedonia and albania agree to further good neighbourly relations based on respecting sovereignty and territorial integrity, as well as economic co-operation.

Turkiska

makedonya ve arnavutluk, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygının yanı sıra ekonomik işbirliğine dayalı iyi komşuluk ilişkilerini ilerletme konusunda anlaştı.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

doing so "is a precondition for establishing normal and good-neighbourly relations," the bbc quoted tadic as saying.

Turkiska

bbc tarafından kaydedilen sözlerinde tadiç, bunu yapmanın "normal ve iyi komşuluk ilişkileri kurmanın ön şartı" olduğunu söyledi.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 2
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Engelska

he said his team will also stress neighbourly relations and regional co-operation, while ramping up the fight against organised crime and corruption and implementing judicial reforms.

Turkiska

luksiç, ekibinin komşuluk ilişkileri ve bölgesel işbirliğinin vurgulamanın yanı sıra organize suç ve yolsuzlukla mücadeleyi hızlandıracağı ve yargı reformlarını uygulayacağını da belirtti.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

as for the eu, the region provides a clear test for judging the union's skills in fostering peace, good neighbourly relations and economic reconstruction in its backyard.

Turkiska

batı balkanlar sayesinde ab, barışı beslemeye, iyi komşuluk ilişkileri oluşturmaya ve arka bahçesinde ekonomik bir yeniden yapılanma sağlamaya ilişkin becerilerini açıkça sınama fırsatı buluyor.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Engelska

"someone who demands that we establish neighbourly relations with kosovo, an integral part of our state, cannot be our partner," petkovic says.

Turkiska

sözcü, "devletimizin ayrılmaz bir parçası olan kosova ile komşuluk ilişkileri kurmamızı isteyen birisi ortağımız olamaz." diyor.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Engelska

"ever since the arrest of ratko mladic, we have witnessed growing pressure by washington and brussels to condition more concretely serbia's eu integration through establishing good neighbourly relations with kosovo.

Turkiska

mitiç, "ratko mladiç tutuklandığından beri, washington ve brüksel'in sırbistan'ın ab üyeliğini kosova ile iyi komşuluk ilişkileri kurmasına bağlayan ve giderek daha da artan baskılarına tanık olduk.

Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:

Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering

Få en bättre översättning med
7,740,076,055 mänskliga bidrag

Användare ber nu om hjälp:



Vi använder cookies för att förbättra din upplevelse. Genom att fortsätta besöka den här webbplatsen godkänner du vår användning av cookies. Läs mer. OK