Şunu aradınız:: neighbourly (İngilizce - Türkçe)

but refuse (to supply) (even) neighbourly needs.
en ufak bir yardımı esirgerler.

merkel pushes for rule of law, good neighbourly relations of kosovo
merkel, kosova'da hukukun üstünlüğü ve iyi komşuluk ilişkileri için bastırdı

mesic said good neighbourly relations remain a foreign policy priority.
görüşmede mesiç, iyi komşuluk ilişkilerinin bir dış politika önceliği olmaya devam ettiğini söyledi.

thaci said he believes in prospects for good neighbourly co-operation.
görüşmede thaci, komşu ülkeler arasında iyi bir işbirliği kurulabileceğine inandığını söyledi.

other key conditions include regional co-operation and good neighbourly relations.
diğer önemli şartlar arasında bölgesel işbirliği ve iyi komşuluk ilişkileri yer alıyor.

gruevski also said the government is devoted to working to maintain good neighbourly relations.
gruevski, hükümetin iyi komşuluk ilişkilerin sürdürme yolunda çalışmaya kararlı olduğunu da söyledi.

again, we offer our hand of friendship and good neighbourly relations to greece."
aynı şekilde, yunanistan'a dostluk ve iyi komşuluk elimizi uzatıyoruz."

president boris tadic said kosor's statements did not boost good neighbourly relations.
cumhurbaşkanı boris tadiç, kosor'un sözlerinin iyi komşuluk ilişkilerini ilerletmediğini söyledi.

protopappas described it as a sign of greece's desire for good neighbourly relations with turkey.
sözcü, öneriyi yunanistan'ın türkiye'yle iyi komşuluk ilişkileri kurma arzusunun bir göstergesi olarak nitelendirdi.

after talks in zagreb, bebic said croatia is willing to promote good neighbourly relations with serbia.
zagrep'te gerçekleşen görüşme sonrasında bebiç, hırvatistan'ın sırbistan ile iyi komşuluk ilişkilerini ilerletmeye istekli olduğunu söyledi.

"the move shows the two countries have a different understanding of good neighbourly relations," he said.
lider hükümeti "bh'nin içişlerine karışan ülkelere" karşı tedbirler almaya da çağırdı.

"macedonia is committed to good neighbourly relations and open dialogue for all issues of mutual interest."
makedonya karşılıklı çıkar bulunan her konuda iyi komşuluk ilişkileri ve açık diyalogdan yanadır." dedi.

if it urges a boycott, eu members may accuse belgrade of reneging on its commitment to maintain good neighbourly relations in the region.
boykot çağrısında bulunursa da, ab üyeleri belgrad'ı bölgede iyi komşuluk ilişkileri sürdürmeye olan bağlılığından geri atmakla suçlayabilirler.

pristina's negotiating team says it will propose an agreement meant to ensure good neighbourly relations with serbia once kosovo gains independence.
priştine müzakere heyeti, kosova bağımsızlığını kazandığında sırbistan ile iyi komşuluk ilişkileri kurma amaçlı bir anlaşma önerisi getireceklerini söylüyor.

macedonia and albania agree to further good neighbourly relations based on respecting sovereignty and territorial integrity, as well as economic co-operation.
makedonya ve arnavutluk, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygının yanı sıra ekonomik işbirliğine dayalı iyi komşuluk ilişkilerini ilerletme konusunda anlaştı.

doing so "is a precondition for establishing normal and good-neighbourly relations," the bbc quoted tadic as saying.
bbc tarafından kaydedilen sözlerinde tadiç, bunu yapmanın "normal ve iyi komşuluk ilişkileri kurmanın ön şartı" olduğunu söyledi.

he said his team will also stress neighbourly relations and regional co-operation, while ramping up the fight against organised crime and corruption and implementing judicial reforms.
luksiç, ekibinin komşuluk ilişkileri ve bölgesel işbirliğinin vurgulamanın yanı sıra organize suç ve yolsuzlukla mücadeleyi hızlandıracağı ve yargı reformlarını uygulayacağını da belirtti.

as for the eu, the region provides a clear test for judging the union's skills in fostering peace, good neighbourly relations and economic reconstruction in its backyard.
batı balkanlar sayesinde ab, barışı beslemeye, iyi komşuluk ilişkileri oluşturmaya ve arka bahçesinde ekonomik bir yeniden yapılanma sağlamaya ilişkin becerilerini açıkça sınama fırsatı buluyor.

"someone who demands that we establish neighbourly relations with kosovo, an integral part of our state, cannot be our partner," petkovic says.
sözcü, "devletimizin ayrılmaz bir parçası olan kosova ile komşuluk ilişkileri kurmamızı isteyen birisi ortağımız olamaz." diyor.

"ever since the arrest of ratko mladic, we have witnessed growing pressure by washington and brussels to condition more concretely serbia's eu integration through establishing good neighbourly relations with kosovo.
mitiç, "ratko mladiç tutuklandığından beri, washington ve brüksel'in sırbistan'ın ab üyeliğini kosova ile iyi komşuluk ilişkileri kurmasına bağlayan ve giderek daha da artan baskılarına tanık olduk.