You searched for: personality;personality (Engelska - Turkiska)

personality
kişilik

personality psychology
kişilik psikolojisi

schizoid personality disorder
Şizoid kişilik bozukluğu

he has a dual personality.
o bir çift kişiliğe sahiptir.

i like tom's personality.
tom'un kişiliğini seviyorum.

he has a strong personality.
o, güçlü bir kişiliğe sahiptir.

"personality and mood by questionnaire.
"personality and mood by questionnaire.

she has a very strong personality.
Çok güçlü bir kişiliği vardır.

"advances in personality assessment".
"advances in personality assessment".

"description and measurement of personality.
"description and measurement of personality.

the union shall have legal personality.
birlik, tüzel bir kişiliğe sahiptir.

75 people volunteered, took personality tests.
arıyorduk. 75 kişi gönüllü oldu, kişilik testleri yaptılar.

"personality and motivation structure and measurement.
"personality and motivation structure and measurement.

i have a stubborn personality and i have dreams.
ben inatçı bir kişilik yapısına sahibim ve de hayallerim vardır.

the european investment bank shall have legal personality.
komite, avrupa parlamentosu’nun, bakanlar konseyi’nin veya komisyon’un talebi üzerine başkanıtarafından toplantıya çağırılır.

"personality a systematic theoretical and factual study.
"personality a systematic theoretical and factual study.

anyone can take pleo and they can totally redo his personality.
herhangi biri pleo'yu alip onun karakterini tamamen degistirebilir.

that really involves designing behaviors and personality into products.
bu gerçekte davranışların ve kişiliğin ürün olarak tasarlanmasını içeriyor.

she was just trying to achieve the face that matched her personality.
o sadece kişiliğiyle eşleşen yüzü sağlamaya çalışıyordu.

yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.
yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.