You searched for: second biggest (Engelska - Turkiska)

second
saniye

the second biggest supplier is amd.
ikinci büyük tedarikçi amd firmasıdır.

that's the biggest.
bu en büyüktür.

that was his biggest fear.
en büyük kokusu buydu.

fire is the biggest problem.
yangın en büyük problem.

" (who is the biggest fool?
" (who is the biggest fool?

it's my biggest dream.
bu benim en büyük hayalim.

and this is the biggest surprise.
bu gerçekten büyük bir sürpriz.

and who are the biggest neotenists?
peki en meşhur neotenistler kimdir?

the biggest is the one of banyoles.
Çeşitli sahilleri ve çok sayıda plajları vardır.

the fire broke out around 2 am in a cafe in serbia's second biggest city.
yangın, sırbistan'ın en büyük ikinci kentindeki bir kafede saat sabah 2 sularında çıktı.

she had the biggest increase in oxytocin.
en fazla oksitosin artışı onda oluyor.

only a few hundred people turned up in the country's second biggest city, split.
Ülkenin ikinci büyük kenti split'te ise sadece birkaç yüz kişi gösterilere katıldı.

importers will feel the biggest operational changes.
operasyondaki değişiklikleri en çok ithalatçılar hissedecek.

==history=="who has the biggest brain?
== oyunları ==* who has the biggest brain?

we launched the biggest illegal art exhibition ever.
dünyanın en büyük yasadışı sanat sergisini başlattık.

authorities uncover their biggest cocaine stash ever.
yetkililer, ülke tarihinin en büyük kokain baskınını gerçekleştirdi.

everyone, please think of your biggest personal goal.
Şu an herkesin en büyük kişisel hedefini düşünmesini istiyorum.

neziri tells setimes that biggest demands involve food.
setimes'a konuşan neziri, en büyük ihtiyaçlarının yiyecek olduğunu söylüyor.

ahtisaari says namibia was his biggest and most important achievement.
ahtisaari, namibya'nın kendisinin en büyük ve en önemli başarısı olduğunu söylüyor.