You searched for: set a time limit (Engelska - Turkiska)

time limit:
süre sınırı:

cannot set time limit.
süre sınırı ayarlanamadı.

ldap time limit
ldap zaman sınırı

execution time limit
Çalıştırma zaman sınırı

set a time limit for the execution of scripts.
betiklerin çalıştırılması için bir zaman sınırı belirle.

& time limit (seconds):
& zaman sınırı (saniye olarak):

& time limit in tests
& testlerdeki süre sınırı

this test doesn't have a time limit.
bu testin bir zaman sınırı yok.

but he has set for them a time-limit which they cannot evade.
ama onların bir vadesi vardır. ondan kaçıp sığınacak yer bulamazlar.

they urged kosovo leaders to set a time limit for independence from serbia.
göstericiler, kosovalı liderleri sırbistan'dan bağımsızlık ilanı için bir süre belirlemeye çağırdılar.

so come at a time
belki bin tane aşktan geçmişolayim ve hiçbiri olmasin gözümde

inode time limit (grace period)
inode süre sınırı

this is a time of need.
Şimdi ona gereksinim zamanı.

article 17reasonable time-limit for taking decisions
madde 18kararların gerekçelerini belirtme yükümlülüğü

and leave them for a time.
artık sen bir süre onlardan uzak dur.

so you ignore them for a time
artık bir süre sen onlardan uzak dur!

maps have a time limit of two minutes, at which time a new map is loaded.
her haritada iki dakikalık süre vardır, süre bitince yeni bir harita yüklenir.

for a time, things were peaceful.
bir süre için her şey huzurlu idi.

it's really a time machine.
gerçekten bir zaman makinesi.

a time for inconveniences, mishaps, yearnings.
uygunsuzluklar, aksilikler, özlemler için uygun bir zaman.