Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
which then blow violently in tempestuous gusts,
birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
but not long after there arose against it a tempestuous wind, called euroclydon.
ne var ki, çok geçmeden karadan evrakilon denen bir kasırga koptu.
Senast uppdaterad: 2012-05-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
now, venice, as you know, has a tempestuous relationship with the sea, and is built upon wooden piles.
bildiğiniz gibi venedik'in denizle fırtınalı bir ilişkisi var ve ahşap kazıklar üzerine inşa edilmiş.
Senast uppdaterad: 2015-10-13
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
this is the example of those who disbelieve in their lord: their works are like ashes upon which the wind blows fiercely on a tempestuous day.
rab'lerini inkar edenlerin yaptıkları işler, fırtınalı bir günde rüzgarın savurduğu kül gibidir.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
we made tempestuous winds obedient to solomon which blew swiftly to sail at his bidding (with his ships) to the land we had blessed.
bereketli kıldığımız yere doğru, süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
a parable of those who defy their lord: their deeds are like ashes over which the wind blows hard on a tempestuous day: they have no power over anything they have earned.
rab'lerini inkar edenlerin yaptıkları işler, fırtınalı bir günde rüzgarın savurduğu kül gibidir. kazandıklarından hiç bir şey elde edemezler.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
a parable of those who defy their lord: their deeds are like ashes over which the wind blows hard on a tempestuous day: they have no power over anything they have earned. that is extreme error.
rablerine kafir olanların örneği, bir küle benzer, kasırga estiği bir günde bu kül, yelle savrulur gider. kazançlarından hiçbir şey elde edemezler, işte budur doğru yoldan çok uzak bir sapıklık.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
he it is who enableth you to travel by land and sea until when ye are in ships and they run away with them with a goodly wind and they rejoice thereat, there cometh upon them a tempestuous wind and there cometh unto them a billow from every side, and they imagine that they are encompassed therein, they cry unto allah making there faith pure for him: if thou deliverest us from this. we would surely be of those who are thankful.
aniden şiddetli bir fırtınaya yakalanırlar. her yönden gelen dalgaların arasında tümüyle kuşatıldıklarını sandıkları an, dini sadece allah'a ait kılarak, "bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden olacağız," diye yalvarırlar.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering