You searched for: you leave behind at the and of a day (Engelska - Turkiska)

they are destroyed at the and of two years.
2 yıl sonunda imha edilir.

they get one-fourth of what you leave behind, if you have no children.
eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz, geriye bıraktığınız mirasın dörtte biri hanımlarınızındır.

they can consume as much as of food and of water in a day.
günde yaklaşık 150 kg kadar besin tüketir ve 40 litre kadar su içerler.

men have a share in what the parents and relatives leave behind at death; and women have a share in what the parents and relatives leave behind.
ana babanın ve akrabaların bıraktığından erkeklere bir pay vardır. ana babanın ve akrabaların bıraktığından kadınlara da bir pay vardır.

they said we have tarried a day or part of a day.
"bir gün, yahut günün bir parçası kadar kaldık," dediler. "ne kadar kaldığınızı rabbiniz daha iyi bilir.

he replied, "one day or part of a day."
"bir gün veya günün bir kısmı kadar bekledim." dedi.

and of a truth he saw himself on the clear horizon.
and olsun ki, o, cebrail'i apaçık ufukta görmüştür.

men have a share in what the parents and relatives leave behind at death; and women have a share in what the parents and relatives leave behind. be it large or small a legal share is fixed.
ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından erkeklere bir pay vardır. ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından -onun azından da çoğundan da- farz kılınmış bir nasip olarak kadınlara da bir pay vardır.

said he, ‘i have remained a day or part of a day.’
"bir gün veya günün bir kısmı kadar bekledim." dedi.

they said, "we have stayed a day, or part of a day."
"bir gün veya daha az bir müddet kaldık" dediler.

lo! we fear from our lord a day of frowning and of fate.
"biz sert ve belalı bir günde rabbimizden korkarız." derler.