You searched for: falis (Esperanto - Turkiska)

-se li falis...
- eğer kendisi düştüyse...

fajrobrigadisto jes falis!
İtfaiyeci düştü.

- kvar el vi falis...
oğlum seninle mi?

li falis kaj eliris.
- düştü, sonra... - nerden düştü?

kie falis la misilo?
füze nereye düştü?

- li falis el supre.
- Üst kattan düştü.

hispanio falis tiel malalten...
İspanya'nın aşağılanışını gördüğüm için.

Ĵus kiam la berlina muro falis.
tıpkı berlin duvarı'nın yıkılması gibi.

jes, vi falis, mi kaptis vin.
biliyorum. sana yardım edeceğimi söyledim.

- falis la unua neĝo, tiam ni ĉiam...
bu yılın ilk karı, biz her zaman--

mi ŝajne falis ekster tempon.
zamanın gerisinde kalmış gibiyim.

kiam mi falis mi sentis min plena.
düştüğüm zaman kendimi aptal gibi hissettim.

falis torto bela kaj fumanta, tiel granda...
kuşçuğu, kocaman ve sıcak tezeğin içine batırmış.

la ŝtuparo estas ĉi tia, kaj... meze, falis.
boşluktaki dönemeçten ortaya düştü.

ankaŭ mi nun memoras, vi falis en min etule
Çocukken bana nasıl düştüğünü de hatırlıyorum.

lu versajne movis ĝin, kaj ĝi falis sur plankon.
yere düşmüş olmalı.

vi preskaŭ falis en grandan eraron, malĝustan elekton.
bu hata olurdu, yanlış bir seçim.

kie vi trovis tion? mi pensas ke ĝi falis el arbo.
onu nereden buldunuz?

abismoj ilin kovris; ili falis en la profundojn kiel sxtono.
taş gibi dibe indiler.

survoje malsupren... - vi falis de l' ŝtuparo, stumblis...
merdivenlerden inerken tökezlemişsiniz.