You searched for: injustes (Franska - Turkiska)

«o injustes!
allah şöyle buyurur: ey suçlular! bugün müminlerden ayrılın.

ceux-là sont les injustes.
[104,1; 68,11; 4,29] {km, efeslilere 5,3}

les injustes ne réussiront pas.
hiç şüphe yok ki zalimler kurtuluşa eremezler.

nous étions vraiment injustes».
"gerçekten biz, zalimmişiz."

et le cri saisit les injustes.
zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar.sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler.evet... inkâr etti rabbini semûd milleti.

ainsi rétribuons-nous les injustes.
biz zalimleri işte böyle cezalandırırız.

il n'aime point les injustes!
[2,194; 16,126]

et allah connait bien les injustes.
allah o zalimleri pek iyi bilir.

quel mauvais échange pour les injustes!
ne zararlı bir takas! [15,28-39; 2,34; 7,12]

il est certes parmi les injustes».
her kimse o, muhakkak ki zalimin teki!”

allah cependant connaît bien les injustes.
allah o zalimleri pek iyi bilir.

certes, les injustes ne réussiront jamais.
[11,121-122; 58,21; 40,51,52; 21,105; 24,55]

les injustes subiront certes un châtiment permanent.
İyice bil ki zulmedenler, şüphesiz, sürekli bir azap içindedir.

l'homme est vraiment très injuste, très ingrat.
(doğrusu) insan çok haksızlık edendir, çok nankördür!