You searched for: on vous les demande à la frontière (Franska - Turkiska)

un fonds de préadhésion pour passer à la vitesse supérieure de la frontière.
katılım öncesi finansman yoluyla hız kazanmak bunu, sınırın her iki tarafından kişilerin görev aldığı bir sekreterlik desteklemektedir.

la frontière nord du cameroun, où opère boko haram
boko haram'ın etkin olduğu kuzey kamerun sınırı.

et c'est ainsi que l'on vous fera sortir (à la résurrection).
[36,33-34; 22,5-7; 7,57]

la province de la frontière-du-nord-ouestpakistan. kgm
kuzey- batı sınır bölgesipakistan. kgm

c'est ce dont on vous exhorte.
size bu hususta böylece öğüt verilmektedir.

et allez là où on vous le commande».
emredildiğiniz yere gidin!

brossez-vous les dents après les repas.
yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın.

voici l'enfer qu'on vous promettait.
alın size, tehdit edildiğiniz cehennem!

mais lorsqu'on vous appelle, alors, entrez.
(ama yemeğe) çağrıldığınız zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve (uzun) söze dalmayın.

on vous rétribuera aujourd'hui selon ce que vous œuvriez.
"bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz."

puis, quand vous les avez dominés, enchaînez-les solidement.
nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın).

et si on vous dit: «retournez», eh bien, retournez.
eğer size, "geri dönün!" denilirse, hemen dönün.

le bétail, sauf ce qu'on vous a cité, vous a été rendu licite.
(haram olduğu) size okunanlar dışında kalan hayvanlar, size helal kılındı.

tu dois demander la permission à ton professeur.
Öğretmeninin iznini istemelisin.

demander la taille correcte à l' utilisateur
prompt user for correct size

il dit: «vous entendent-elles lorsque vous [les] appelez?
"kendilerini çağırdığınızda sizi işitiyorlar mı?" dedi,

elle m'a demandé la permission d'utiliser le téléphone.
telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.