You searched for: viens je t’attends (Franska - Turkiska)

si tu viens je te retrouve ici
hayır daha önce türkiyeye geldiğini sanıyordum

et maintenant voici, je m`en vais vers mon peuple. viens, je t`annoncerai ce que ce peuple fera à ton peuple dans la suite des temps.
İşte şimdi halkıma dönüyorum. gel, bu halkın gelecekte halkına neler yapacağını sana bildireyim.››

car je te rendrai beaucoup d`honneurs, et je ferai tout ce que tu me diras; viens, je te prie, maudis-moi ce peuple.
Çünkü seni fazlasıyla ödüllendireceğim, ne istersen yapacağım. ne olur, gel, benim için bu halka lanet oku.› ››

israël dit à joseph: tes frères ne font-ils pas paître le troupeau à sichem? viens, je veux t`envoyer vers eux. et il répondit: me voici!
İsrail yusufa, ‹‹kardeşlerin Şekemde sürü güdüyorlar›› dedi, ‹‹gel seni de onların yanına göndereyim.›› yusuf, ‹‹hazırım›› diye yanıtladı.

puis un des sept anges qui tenaient les sept coupes vint, et il m`adressa la parole, en disant: viens, je te montrerai le jugement de la grande prostituée qui est assise sur les grandes eaux.
yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: ‹‹gel!›› dedi. ‹‹sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim.

et elle ferma bien les portes et dit: «viens, (je suis prête pour toi!)» - il dit: «qu'allah me protège!
kapıları kilitledi ve "haydi beri gel!" dedi. yusuf: "allah'a sığınırım!