You searched for: la lampada /u00e8 sopra il comodino (Italienska - Turkiska)

sopra il nome del file
dosya adının Üzerinde

ha sopra il mio nome.
onun üzerinde adım var.

inserisci la firma sopra il testo citato
İmzayı alıntılanan metnin üstüne ekle

sopra il pannello del messaggio
İleti bölümünün üzerinde

seleziona sopra il tema da personalizzare
Özelleştirmek için yukarıdan temayı seçin

la lampada si sta riscaldando. parameter and unit
lamba ısınıyor. parameter and unit

quando brillava la sua lucerna sopra il mio capo e alla sua luce camminavo in mezzo alle tenebre
işığıyla karanlıkta yürüdüğüm günler,

questo è il tempo dopo il quale la finestra che ha sopra il mouse riceverà il focus.
bu, arka plandaki bir pencerenin fare işaretçisinin altında kalmasıyla aktif olacağı gecikme süresidir.

rivela soluzione quando il cursore del mouse è sopra il widget
fare imleci ögenin üzerindeyken çözümü ortaya çıkar

quota sopra il livello del mare della posizione geografica, in metri.
coğrafi konumun metre olarak deniz seviyesinden yüksekliği.

il cielo sarà di rame sopra il tuo capo e la terra sotto di te sarà di ferro
başınızın üstündeki gök tunç, ayağınızın altındaki yer demir olacak.

quando selezioni un file di dati nella riga sopra, il suo contenuto è mostrato qui.
yukarıdaki satırdan bir veri dosyası seçerseniz, içeriği burada görüntülenir.

raglia forse il somaro con l'erba davanti o muggisce il bue sopra il suo foraggio
yemi olan öküz böğürür mü?

c'era anche una scritta, sopra il suo capo: questi è il re dei giudei
başının üzerinde şu yafta vardı:

edificati sopra il fondamento degli apostoli e dei profeti, e avendo come pietra angolare lo stesso cristo gesù
elçilerle peygamberlerden oluşan temel üzerine inşa edildiniz. köşe taşı mesih İsanın kendisidir.

questa, o re, ne è la spiegazione e questo è il decreto dell'altissimo, che deve essere eseguito sopra il re, mio signore
‹‹ey efendim kral, düşün anlamı ve yüce olanın senin başına getireceği yargı şudur:

diceva loro: «si porta forse la lampada per metterla sotto il moggio o sotto il letto? o piuttosto per metterla sul lucerniere
onlara, ‹‹kandili, tahıl ölçeğinin ya da yatağın altına koymak için mi getirirler?›› dedi. ‹‹kandilliğe koymak için değil mi?

designò capi militari sopra il popolo; li radunò presso di sé nella piazza della porta della città e così parlò al loro cuore
halka komutanlar atadı. sonra onları kent kapısı yakınındaki alanda toplayarak şöyle yüreklendirdi:

dio fece il firmamento e separò le acque, che sono sotto il firmamento, dalle acque, che son sopra il firmamento. e così avvenne
ve öyle oldu. tanrı gökkubbeyi yarattı. kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.

così aronne porterà i nomi degli israeliti sul pettorale del giudizio, sopra il suo cuore, quando entrerà nel santo, come memoriale davanti al signore per sempre
‹‹harun kutsal yere girerken, İsrailoğullarının adlarının yazılı olduğu karar göğüslüğünü yüreğinin üzerinde taşıyacak. Öyle ki, ben, rab halkımı sürekli anımsayayım.