You searched for: öyle bir geçer zaman ki izliyor (Turkiska - Engelska)

öyle bir geçer zaman ki izliyor
it follows that when one passes

ne zaman ki o göz şimşek çakar,
at length, when the sight is dazed,

bu, öyle bir şey.
it's one of those things.

sen öyle bir çapkınsın.
you're such a flirt.

kitap gelir ve kitap geçer. ne zaman ki yetişir, o artık benim kitabım değildir.
the book comes and it goes. when it arrives, it is no longer my book.

hayır, ne zaman ki can, köprücük kemiklerine dayanır,
but when [man's soul] reaches the throat,

hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır,
but when [man's soul] reaches the throat,

her zaman ölmeden önce bir esperanto kongresi istedim.
i always wanted to see an esperanto convention before i die.

ve öyle bir zamandı ki, bir kişi, bir tür, iki tarafa da geçebilirdi -- güzel bir zamandı.
and it was a time when a guy who, kind of, could cross the two sides -- it was a good time.

kapatmadan önce bir örnek.
here's just one example before i close up.

andolsun akıp giden zamana ki;
by time!

hatırlayın o zamanı ki sizi firavun'un soyundan kurtardık.
and recall that we delivered you from the people of pharaoh.