You searched for: ben de tek başımayım (Turkiska - Engelska)

o kullarının üstünde de tek hâkimdir.
he has power over his creatures, and appoints guardians to watch over them.

tek başınasın.
you're on your own.

mesela gezmeye gittiğinizde de tek mi oluyor?
for example, do you prefer to be alone when going for a walk?

tek başına kök
stand-alone root

tom tek başınaydı.
tom was all alone.

tek başına sunucu
standalone server

tek başıma gideceğim.
i'll go on my own.

tek başına sertifika yetkilisi
stand-alone certification authority

büyükannem tek başına yaşıyor.
my grandmother lives by herself.

tom'u tek başına yenemezsin
you can't defeat tom alone.

tom'la tek başıma konuşmalıyım.
i need to speak with tom alone.

eski yüzbaşı ayrıca, srebrenica'nın düşüşü sonrasında aldığı emirleri de tek tek saydı.
he also recounted the orders he was given the day after srebrenica's fall.

herşeyin çiftine de, tekine de and olsun;
and the even and the odd,

hem beyindeki bir topluluğa dahil olarak, hem de tek başlarına ele alındıklarına, nöronların özgün karakterleri altta yatan biyokimyalarının temel özellikleri tarafından şekillenir.
the unique character of both individual neurons and neurons within a collection of the brain are driven by fundamental properties of their underlying biochemistry.