You searched for: izle benim bu (Turkiska - Engelska)

benim bu saatim asla durmaz.
this watch of mine never stops.

benim deneylerimde, bence bu çok açık.
it's been obvious in my practice, to me.

o hayat benim bu tarz benim gece
that life is mine

benim bu salonda hissettiğim türden güç.
that's the kind of power i feel in this room.

bu da benim bu soruna bulduğum çözüm.
and so this is the way i dealt with it.

o, benim bu ofiste çalışmama izin verdi.
he let me work in this office.

Şimdi, dünya bankası benim bu işi yapmama neden izin vermedi?
now, why did the world bank not let me do this work?

bence bu bir hata.
and i think that's a mistake.

bence bu bir aşamaydı.
that, i think, is movement.

bence bu cok terbiyesiz oldu
shut up

bence bu büyük bir hata.
i think this is the big mistake.

bence bu biyoloji ile açıklanabilir.
i think there's biology to that.

bence bu, kalp cerrahlarının geleceği.
and this, i think, is really the future for heart surgeons.

bence bu bir tatlı su balığıdır.
in my opinion, this is a freshwater fish.

bence bu şekilde hiç dikkat çekmez.
i think this will not attract attention in this way.

ama bence -- bu bir kedicik bulut.
but i was still, you know -- this is a kitty cloud.

bence bu aileden başlıyor, aynı çatı altındakilerden.
i think it starts household by household, under the same roof.

neden olmasın? bence bu soru daha önemli.
why not? i think this is rather important.

edmond haxhinasto: bence bu düşünceler geçmişte kaldı.
edmond haxhinasto: i think these are opinions that were expressed in the past.

bende ''bu muhteşem.harika.'' dedim.
so i was like, "awesome. this is great."