You searched for: soz veriyorum (Turkiska - Engelska)

veriyorum
je donne

veriyorum-
i give-

söz veriyorum
i promise

ben söz veriyorum.
i give my word.

size kağıt veriyorum.
i'll give you some paper.

denemen için izin veriyorum.
you have my permission to try.

stanford'da ders veriyorum.
i teach at stanford.

buna gerçekten değer veriyorum.
i do appreciate that.

tom'a söylemeyeceğime söz veriyorum.
i promise not to tell tom.

biraz aristokratik sistem soz konusu.
there's a certain amount of aristocracy.

bu soz cok dogru, bunu rahatca soyleyebilirim.
that is so right and so cool.

burada soz konusu olan imaj, araba degil.
it's about attention. it's about their image, not about the car.

ihtiyaclari olan toplum tuketimiydi. endustri devriminden soz ediyorum.
the consumer society is what you need for the industrial revolution to have a point.

hukumetleri 2021 yilinda karbon notr olmaya soz veren ilk hukumetlerden biri.
their government is one of the first to commit to be carbon neutral by 2021.

ama bu esnada alinan kararlarin sadece soz konusu kisiyi degil herkesi nasil etkileyecegi goz onune alinir.
but the accountability's up the line judging the decision against the effect on everybody, not just on the disgruntled person.

bazen ödev veriyor
s/he sometimes gives assignments