You searched for: yoğunlaştı (Turkiska - Engelska)

tom işine yoğunlaştı.
tom concentrated on his work.

o bir şey üzerinde yoğunlaştı.
she concentrated on one thing.

kampanyası sekiz ana tema üzerinde yoğunlaştı.
campaign lobbied on eight themes.

taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
taro concentrated on memorizing english words.

fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
far from stopping, the storm became much more intense.

İlk çalışmalarında optik akustik ve doppler etkisi üzerine yoğunlaştı.
his early work focused on the doppler effect in optics and acoustics.

bmmyk verilerine göre, mülkiyet yasasının uygulanması yaz boyunca tüm ülkede yoğunlaştı.
property law implementation steadily increased over the summer in bih as a whole, according to unhcr figures.

akp'nin 2002'deki seçim zaferinden sonra ordunun söylemi de yoğunlaştı.
following the akp's electoral victory in 2002, the military's rhetoric intensified.

yıllar geçtikçe, kayıt endüstrisi single satışlarından çok albüm satışları üzerinde yoğunlaştı.
as the decades passed, the recording industry concentrated more on album sales than singles sales.

weber'e göre sosyoloji,weber, nesnellik ve öznellik sorunu üzerine yoğunlaştı.
sociology, for max weber, is:weber was concerned with the question of objectivity and subjectivity.

mücadele ağırlıkla munster (özellikle cork kontluğu), dublin ve belfast'ta yoğunlaştı.
the fighting was heavily concentrated in munster (particularly county cork), dublin and belfast.

taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık.
and luxuriant gardens.