You searched for: sen beni özlemedin mi (Turkiska - Franska)

sen beni askim
tu es mon amour

sen beni sevdigim aşkımsın
tu m'aimes amour

sen beni mutlu ediyorsun.
tu me rends heureux.

sen benim askimsan
tu es mon bourreau

sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun.
puis quand tu m'as rappelé, c'est toi qui fus leur observateur attentif.

sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim.
comme tu m`as envoyé dans le monde, je les ai aussi envoyés dans le monde.

sen benim platonik askimsin
tu es mon amour

sen benim annem değilsin.
tu n'es pas ma mère.

dedi: "vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."
et dira: «par allah! tu as bien failli causer ma perte!

sen benim hayatimsin,gercek olur musun
tu es ma vie

babası: "ey İbrahim! sen benim tanrılarımdan yüz çevirmek mi istiyorsun?
il dit: «o abraham, aurais-tu du dédain pour mes divinités?

aralarında olduğum müddetçe onlara şahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen yalnız sen oldun.
puis quand tu m'as rappelé, c'est toi qui fus leur observateur attentif.

sen bende olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilmem.
si je l'avais dit, tu l'aurais su, certes. tu sais ce qu'il y a en moi, et je ne sais pas ce qu'il y a en toi.

allah: "sen beni göremezsin ama dağa bak, eğer o yerinde kalırsa sen de beni göreceksin" buyurdu.
mais lorsque son seigneur se manifesta au mont, il le pulvérisa, et moïse s'effondra foudroyé.

andolsun, eğer sen beni öldürmek için bana elini uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam. Çünkü ben alemlerin rabbinden korkarım!
si tu étends vers moi ta main pour me tuer, moi, je n'étendrai pas vers toi ma main pour te tuer: car je crains allah, le seigneur de l'univers.

babası "ey İbrahim! sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun?
il dit: «o abraham, aurais-tu du dédain pour mes divinités?

babası dedi: "sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun ey İbrahim!
il dit: «o abraham, aurais-tu du dédain pour mes divinités?

"ben istiyorum ki, sen benim günahımı da senin günahını da yüklenip ateş halkından olasın.
je veux que tu partes avec le péché de m'avoir tué et avec ton propre péché: alors tu seras du nombre des gens du feu.

(rabbi): "sen beni asla göremezsin. fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!" buyurdu.
il dit: «tu ne me verras pas; mais regarde le mont: s'il tient en sa place, alors tu me verras.»

"ben isterim ki sen, benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip ateş halkından olasın!
je veux que tu partes avec le péché de m'avoir tué et avec ton propre péché: alors tu seras du nombre des gens du feu.