Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
devşirecek meyve bulunmayacak.
za godinu i nekoliko dana drhtat æete, lakoumnice, jer jematve neæe biti, plodovi se neæe brati.
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
yerini arasan da bulunmayacak.
jo malo i nestat æe bezbonika: mjesto æe njegovo traiti, a njega vie nema.
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
rabbin topluluğunda sizden kimse bulunmayacak.
zato neæe biti nikoga tko bi bacio kocku za dio tvoj u zboru jahvinu."
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
ancak bu tavsiyelerin hukuki baÄlayıcılıÄı bulunmayacak.
međutim, mišljenja komisije neće biti pravno obvezujuća.
Senast uppdaterad: 2012-04-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
oturumlara katılacak bhaİk başkanının oy hakkı bulunmayacak.
the scmm chairman will attend the sessions, but not vote.
Senast uppdaterad: 2012-04-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
‹‹ ‹kanlı et yemeyeceksiniz. kehanette bulunmayacak, falcılık yapmayacaksınız.
nita s krvlju nemojte jesti! ne gatajte! ne èarajte!
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
altı gün ekmek toplayacaksınız, ama yedinci gün olan Şabat günü ekmek bulunmayacak.››
est je dana skupljajte, a sedmoga, u subotu, neæe je biti."
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
katılımcıları çoğu, toplantının doğrudan temas kurmak için eşi bulunmayacak bir fırsat olduğu görüşündeydi.
za mnoge sudionike ovo je također bila prva prigoda za izravan kontakt.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
giriş/çıkış kanıt mektubunda fotoğraf bulunmayacak ve üzerindeki dil sadece usulen olacak.
na potvrdi o ulasku i izlasku neće se nalaziti fotografija, a jezik na njoj bit će samo proceduralne prirode.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
göstericilerin porto carras tatil köyüne ulaşımları engellenirken, selanik içinde yasak bölge bulunmayacak.
dok će kompleks porto carras biti zabranjena zona za prosvjednike, u solunu neće biti nikakvih ograničenja.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ancak uzmanlar, görevden alınanların organize suçla mücadeleye önemli bir katkıları bulunmayacak küçük oyuncular olduklarını söylüyorlar.
no analitičari smatraju kako su razriješene osobe tek manji igrači koji nisu mogli značajnije doprinijeti borbi protiv organiziranog kriminala.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
harun kendisi, ailesi ve bütün İsrail topluluğunun günahlarını bağışlatmak için en kutsal yere girdiğinde, dışarı çıkıncaya kadar buluşma Çadırında hiç kimse bulunmayacak.
kad on uðe da obavi obred pomirenja u svetitu, neka nikoga drugog ne bude u atoru sastanka dok on ne iziðe. obavivi obred pomirenja za se, za svoj dom i za svu izraelsku zajednicu,
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
haberlerde, kosova'nın başlangıçta bm'de bir sandalyesi, bir dışişleri bakanlığı veya bir ordusu bulunmayacak bir devlet olacağı belirtiliyor.
kosovo bi u početku bilo država bez stolca u un-u, ministarstva vanjskih poslova ili vojske, navodi se u izvješćima medija.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 2
Kvalitet:
yakın tarihli bu yasa kapsamında ise, aileler artık çocuklarına kürtçe isim verebilecekler, yalnız bir şartla: İsimlerde x, w ve q harfleri bulunmayacak.
prema nedavno usvojenom zakonu, roditelji sada svojoj djeci mogu davati kurdska imena, ali ona ne mogu uključivati slova x, w i q.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ancak uzmanlar, görevden alınanların organize suçla mücadeleye önemli bir katkıları bulunmayacak küçük oyuncular olduklarını söylüyorlar. yeni organize suç yasası, özel bir sırp cumhuriyet savcılığı kurulmasını öngörüyor.
no analitičari smatraju kako su razrijesene osobe tek manji igrači koji nisu mogli značajnije doprinijeti borbi protiv organiziranog kriminala. novi zakon o organiziranom kriminalu upućuje na osnivanje posebnog ureda srpskog drzavnog tuzitelja.
Senast uppdaterad: 2012-04-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
elim uydurma görüm gören, yalan yere falcılık eden peygamberlere karşı olacak. onlar halkımın topluluğunda bulunmayacak, İsrail halkının kütüğüne yazılmayacak, İsrail ülkesine girmeyecekler. o zaman benim egemen rab olduğumu anlayacaksınız.
evo, ruka moja bit æe protiv proroka koji vide isprazno i la prorièu: neæe vie biti u zboru mojega naroda, neæe biti upisani u knjigu doma izraelova, nikad vie neæe stupiti na tlo izraelovo! i znat æe da sam ja jahve gospod!
Senast uppdaterad: 2012-05-04
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
analistler, tüm bu gelişmelere rağmen iktidardaki dos koalisyonunun, sırp parlamentosu'nda oy çokluğunu elinde bulundurduğu sürece erken seçim çağrısında bulunmayacağını düşünüyor.
unatoč svemu, analitičari ne vjeruju kako će vladajuća koalicija dos sazvati prijevremene izbore sve dok uživa većinu u srpskom parlamentu.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: