You searched for: kötülük (Turkiska - Spanska)

kötülük tasarlama.
no trames mal contra tu prójimo, estando él confiado en ti

kötülük daima kazanır.
el mal siempre triunfa.

"ona bir kötülük dokundurmayın.
¡no le hagáis mal!

oralarda çok kötülük etmişlerdi.
y que habían corrompido tanto en él?

suç işledik, kötülük ettik.
hemos pecado como nuestros padres; hemos hecho iniquidad; hemos actuado impíamente

peygamberlerime kötülük etmeyin!›› dedi.
dijo: "¡no toquéis a mis ungidos, ni hagáis mal a mis profetas!

kötülük onların başlarına gelmiştir.
sufrirán un revés.

yeryüzünde büyüklendiler, kötülük planladılar.
portándose altivamente en la tierra y tramando maldad.

kötülük, onların başlarına dönsün!
sufrirán un revés.

başına gelen kötülük ise nefsindendir.
lo malo que te sucede viene de ti mismo.

o kötülük çemberi, tepelerine insin.
sufrirán un revés.

kötülük tohumu ekenler ektiklerini biçiyor.
como he visto, los que aran iniquidad y siembran sufrimiento cosechan lo mismo

kötülük sana gerek, gene de kötülük sana.
¡ay de ti! ¡ay!

niye iyilikten önce, acele kötülük istiyorsunuz?
¿por qué precipitáis el mal antes que el bien?

oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz.
pero el tramar maldad no recae sino en sus propios autores.

kendisine kötülük/hoşnutsuzluk dokununca basar bağırır.
pusilánime cuando sufre un mal,

"onları kötülüklerden koru!
¡líbrales de mal!