Şunu aradınız:: business absorbs all his time (İngilizce - Türkçe)

he took his time.
İstediği gibi zaman harcadı.

he sold all his land.
o bütün arazisini sattı.

he blew all his money.
tüm parasını har vurup harman savurdu.

he devoted all his time to the study of history.
tüm vaktini tarih çalışmalarına ayırdı.

he exhausted all his energy.
o bütün enerjisini tüketti.

all his friends backed his plan.
bütün arkadaşları onun planını destekledi.

bob was popular with all his classmates.
bob tüm sınıf arkadaşları arasında popüler idi.

allah is watching over all his worshipers.
eğer İslam olurlarsa doğru yolu bulmuşlardır. yok eğer dönerlerse, sana düşen, sadece duyurmaktır.

he's friendly with all his classmates.
o, bütün sınıf arkadaşlarına karşı samimidir.

he knows how to make good use of his time.
zamanını iyi kullanmayı biliyor.

he always takes his time in everything he does.
her zaman yaptığı işte istediği kadar zaman harcar.

and this is where he has spent most of his time.
ve bu onun zamanını nerelerde geçirdiğini gösteriyor.

speer devoted much of his time and energy to reading.
speer oldukça fazla kitap okumaya zaman harcamıştır.

he currently divides his time between los angeles and munich.
Şu anda los angeles ve münich arasında gidip gelmektedir.

he divided his time between his mathematical work and his political affiliations.
zamanını sadece matematiksel çalışmalarına ve siyasal bağlarına ayırıyordu.

he spent a lot of his time with the latter and the philosopher athenodorus.
claudius, sulpicius flavus ve filozof athenodorus ile bol vakit geçirdi.

after his time in freiburg, lindemann transferred to the university of königsberg.
freiburg'taki diğer zamanlarında ise lindemann, königsberg Üniversitesi'ne transfer oldu.

it shall be accomplished before his time, and his branch shall not be green.
dalı yeşermeyecektir.

chinard made only infrequent trips to paris, dividing his time between lyon and italy.
chinard paris'e çok az sayıda ziyaret yapmış, zamanını genellikle lyon ve İtalya arasında bölmüştür.

after his success in business, he devoted his time toward advising u.s. presidents woodrow wilson and franklin d. roosevelt on economic matters and became a philanthropist.
İş hayatındaki başarısının ardından, zamanını tamamen abd başkanları woodrow wilson ile franklin d. roosevelt'e iktisadi konularda danışmanlık yapmaya adadı.