Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
he managed to make both ends meet.
kıt kanaat geçinebildi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he tried to make both ends meet.
İki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
she tried to make both ends meet.
o, iki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to make the word tender.
o bu kelimeyi şefkatli bir hale getirmeyi başarmıştı.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to escape.
o kaçmayı başardı.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i hope i can manage to make both ends meet.
geçinebileceğimi umuyorum.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
serbs struggle to make ends meet
sırplar geçinme derdinde
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to pass the examination.
sınavı geçebildi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to get home before dark.
hava kararmadan eve varabildi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom has to work harder than he used to to make ends meet.
kıt kanaat geçinmek için tom eskisinden daha çok çalışmak zorunda.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to be on time for class.
sınıfa zamanında gelebildi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to get himself promoted last week.
geçen hafta kendini terfi ettirmeyi başardı.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to read a book written in french.
fransızca yazılan bir kitabı okuyabildi.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
serbs know how difficult it can be to make ends meet.
sırplar, iki yakalarını bir araya getirmenin ne kadar zor olabileceğini biliyorlar.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
even with two incomes, it's hard to make ends meet.
İki gelirle bile zor geçiniyorlar.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he's managed to grab a tip of these worms.
bu solucanların ucunu kapmayı başarmış.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
we have even managed to make the study of literature arcane.
edebiyatı bile gizemli ve anlaşılmaz bir hale getirmiş durumdayız.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bajrami says he is barely able to make ends meet by collecting and selling scrap metal.
bayrami, hurda metal toplayıp satarak iki yakasını zor bir araya getirdiğini söylüyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom managed to make time to visit mary while he was in boston.
tom boston'da iken mary'yi ziyaret etmek için zaman ayırmış olabilir.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he managed to flee serbia after the assassination and remains at large.
suikasttan sonra sırbistan'dan kaçmayı başaran zanlı halen kayıplarda.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: